*İdoller saygı ister, hayranlık, ilgi ve tabii kıskançlık yaratırlar. Cortazar çok az sayıda yazarın yapabileceği şekilde tüm bu duyguları uyandırdı ama en önemlisi, daha da ender bulunan bir his uyandırdı: düşkünlük.
O, belki hiç çaba göstermeden, kendini tüm dünyaya sevdiren tek Arjantinli oldu.*
- Gabriel Garcia Marquez
Belki de Cortazar’ın en sıradışı eseri olan Gözlemevi, yılanbalığının yaşam döngüsünden yola çıkıp 18. yüzyılda bir Hint sultanının Caipur’da yaptırdığı olağanüstü Gözlemevi’nin yapısından görünümlere atlıyor. Yazara göre bu mimari harikası yapının asıl işlevi, gökbilimsel gözlemler yapmak değil de, içinde dolaşan kişinin rüyalarına eşlik etmektir belki de. Cortázar’ın bu esrarengiz yaratıdan çektiği
Tükendi
Gelince Haber Ver*İdoller saygı ister, hayranlık, ilgi ve tabii kıskançlık yaratırlar. Cortazar çok az sayıda yazarın yapabileceği şekilde tüm bu duyguları uyandırdı ama en önemlisi, daha da ender bulunan bir his uyandırdı: düşkünlük.
O, belki hiç çaba göstermeden, kendini tüm dünyaya sevdiren tek Arjantinli oldu.*
- Gabriel Garcia Marquez
Belki de Cortazar’ın en sıradışı eseri olan Gözlemevi, yılanbalığının yaşam döngüsünden yola çıkıp 18. yüzyılda bir Hint sultanının Caipur’da yaptırdığı olağanüstü Gözlemevi’nin yapısından görünümlere atlıyor. Yazara göre bu mimari harikası yapının asıl işlevi, gökbilimsel gözlemler yapmak değil de, içinde dolaşan kişinin rüyalarına eşlik etmektir belki de. Cortázar’ın bu esrarengiz yaratıdan çektiği muazzam fotoğraflar, caddeler, okyanuslar, gece vakti gökyüzü, nehirler gibi metin içindeki farklı imgelerle iç içe geçerek kendine özgü bir rüya mantığıyla bütünlenen bir dil senfonisine dönüşüyor. Neden göç ettiğini bilmeyen bir yılanbalığı gibi, okurlar da bu gerçeküstü akımın içine çekilerek varoluş serüvenine ortak oluyorlar.
*Cortazar okumamış insan bir kader kurbanıdır.
Eserlerini okumamak korkunç sonuçları olan, sinsi ve ölümcül bir hastalıktır. Hiç şeftali yememiş bir insanın durumu gibi. Kişi yavaş yavaş mutsuzlaşır... ve büyük bir ihtimalle azar azar saçları dökülür.*
- Pablo Neruda