Bu kitapta; dünya-ahiret, madde-manâ, din-bilim vb. mevzular ele alınarak; değerlerin birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısı olduğu, hayata bütüncül bakışın ve insan yaşamında dengenin ancak böyle sağlanabileceği fikri üzerinde durulmaktadır.
Denge; hayatın terazisi; varlık, iş ve oluşun üzerine oturduğu temeldir.
Yapısal olarak madde ve manâ ( ruh- beden) dengesinden müteşekkil olan insanın; hayatı anlamlı ve verimli olarak yaşayabilmesi, kendisinden bekleneni yerine getirebilmesi de yaratılıştan getirdiği değerleri dengede tutmasına bağlıdır. Kur’an`ın anlattığı doğal/fıtrî nizam olan İslam dini bunu emretmekte, müminlerin: “Rabbimiz!
Tükendi
Gelince Haber VerBu kitapta; dünya-ahiret, madde-manâ, din-bilim vb. mevzular ele alınarak; değerlerin birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısı olduğu, hayata bütüncül bakışın ve insan yaşamında dengenin ancak böyle sağlanabileceği fikri üzerinde durulmaktadır.
Denge; hayatın terazisi; varlık, iş ve oluşun üzerine oturduğu temeldir.
Yapısal olarak madde ve manâ ( ruh- beden) dengesinden müteşekkil olan insanın; hayatı anlamlı ve verimli olarak yaşayabilmesi, kendisinden bekleneni yerine getirebilmesi de yaratılıştan getirdiği değerleri dengede tutmasına bağlıdır. Kur’an`ın anlattığı doğal/fıtrî nizam olan İslam dini bunu emretmekte, müminlerin: “Rabbimiz! bize dünyada da ahirette de iyilik ver” (Bakara2/201) şeklinde dua etmelerini ve bunun için çaba göstermelerini istemektedir.
Bilimsel araştırmalar da; Hz. Peygamberin en temel özelliğinin denge olduğunu ortaya koymuş, bilim adamı Michael Hart; dünyanın gidişatını değiştiren “en etkin 100 kişi” araştırmasında Hz. Peygamberin ilk sırada olduğunu tespit etmiş ve O’nun bu özelliği ile öne çıktığına vurgu yapmıştır.
İnsanın maddî ve manevî istek ve ihtiyaçlarına karşı çıkmak; bizatihî onun yapısal özellikleriyle, doğasıyla mücadele etmek anlamına gelir ki hangi görüş, inanç ve düşünce adına olursa olsun böyle bir yaklaşımın, doğal/fıtrî /ilahî sistem karşısında mağlubiyete maruz kalacağı kaçınılmazdır.
Kişisel ve toplumsal huzurun; değerlerle ilgili her türlü aşırılıklardan (ifrat ve tefrit) uzak, dengeyi esas alan inanç ve düşünceyle mümkün olacağı anlayışı, hayatı daha anlamlı, insanı daha mutlu kılacaktır.