Bu çalışmada Fâtımîler’in (297-567/909-1171) dördu¨ncu¨ halifesi Mu‘izz-Lidînillâh (341-365/953-975) dönemi ele alınmıştır. Fâtımîler’in yu¨kseliş dönemini temsil eden bu su¨reçte aynı zamanda bu¨tu¨n İslâm du¨nyasını ilgilendiren siyasî, askerî, sosyal ve ku¨ltu¨rel alanda pek çok önemli gelişme yaşanmıştır. Halife Mu‘izz yaklaşık 23 yıl su¨ren halifeliği döneminde İslâm du¨nyasında Endu¨lu¨s Emevîleri, Abbâsîler ve onlara bağlı bulunan İhşîdîler, Hamdânîler ile ve yine kendileri gibi Şiî anlayışa sahip Karmatîlerle mu¨cadele e
Tükendi
Gelince Haber VerBu çalışmada Fâtımîler’in (297-567/909-1171) dördüncü halifesi Mu‘izz-Lidînillâh (341-365/953-975) dönemi ele alınmıştır. Fâtımîler’in yükseliş dönemini temsil eden bu süreçte aynı zamanda bütün İslâm dünyasını ilgilendiren siyasî, askerî, sosyal ve kültürel alanda pek çok önemli gelişme yaşanmıştır. Halife Mu‘izz yaklaşık 23 yıl süren halifeliği döneminde İslâm dünyasında Endülüs Emevîleri, Abbâsîler ve onlara bağlı bulunan İhşîdîler, Hamdânîler ile ve yine kendileri gibi Şiî anlayışa sahip Karmatîlerle mücadele ederken bir taraftan da Bizans İmparatorluğu ile mücadele halinde olmuştur. İlk defa onun döneminde devletin kuruluşundan itibaren mücadele edilen Mağrib bölgesinin tamamında tam bir hâkimiyet sağlanabilmiş ve Endülüs Emevîleri’nin bu bölge üzerindeki nüfuzlarına büyük ölçüde son verilmiştir. Yine bu dönemde Sicilya ve İtalya’nın güneyinde Bizans İmparatorluğuna karşı kesin bir üstünlük elde edilmiştir. Öte yandan bu dönemde Mısır ve Bilâdüşşam ele geçirilerek Fâtımî halifeliğinin İslâm dünyasının en büyük güçlerinden biri haline gelmesi sağlanmıştır. Buna bağlı olarak ilk defa Mekke ve Medine’de Fâtımî halifeleri adına hutbe okunmuştur. Mu‘izz’in halifeliği döneminde iktisadî, sosyal ve kültürel alanlarda da önemli gelişmeler yaşanmıştır. Mısır’ın ele geçirilmesiyle birlikte burada Kahire şehri kurulmuş ve ileride İslâm tarihinde önemli bir rol oynayacak olan Ezher Cami inşa edilmiştir. Öte yandan Kahire şehrinin kuruluşuyla birlikte hilâfet merkezi bu şehre taşınarak Fâtımî tarihinde yeni bir dönem başlatılmıştır. Vergi sisteminde yapılan
yeni düzenlemelerle devletin gelirlerinde önemli bir artış sağlanmıştır. Bunun yanı sıra ezan ve hutbeler başta olmak üzere dinî ve toplumsal hayatta Şiî-İsmâilî anlayışı yansıtan pek çok yeni uygulama yürürlüğe konmuştur. İsmâilî doktrinde yapılan değişikliklerle başta Hind ve Sind bölgeleri olmak üzere Şiî-İsmâilî anlayışın yayılmasında büyük bir başarı sağlanmıştır.