26 Eylül Türk Dil Bayramı Kutlamaları (1933-1938)
Tükendi
Gelince Haber VerBayramlar, millî duyguları besleyen, bu duyguları pekiştiren ve millet fertlerini bir araya getiren özel günlerdir. Millî birlik ve beraberlik hissini güçlendiren millî bayramlar, aynı zamanda ulus-devlet olmanın temel göstergelerinden biri olarak kabul edilir. Zamanla birer “anma günü” niteliği kazanan bu bayramların oluşum süreçlerinin arka planında ise savaşlar, seferler, barış antlaşmaları, devrimler, devletlerin yıkılış ve yeniden kuruluşları gibi toplumları derinden etkileyen büyük tarihî olaylar yer almaktadır.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında ulus-devlet inşasına yönelik politikalar kapsamında, ulusal bilincin geliştirilmesini, yurttaşlık kavramının pekiştirilmesini ve devlet-vatandaş bütünleşmesini sağlamak için dil, tarih ve eğitim gibi alanlara öncelik verilmiştir. Bu doğrultuda törenler, sergiler, anıtlar, amblemler ve bayramlar da araç olarak kullanılmış; bunlar toplumda birlik, beraberlik ve ortak kimlik algısının oluşturulmasında etkili olmuştur. Millî bayramlara bu bağlamda büyük önem atfedilmiş, halkın yoğun katılımı sağlanarak devlet-halk bütünleşmesi hedeflenmiştir.
Cumhuriyet dönemi boyunca yalnızca millî bayramlar değil, aynı zamanda ideolojik yönü ağır basan ve halkı devrimler konusunda bilinçlendirmeyi amaçlayan resmî nitelikli tören ve kutlamalar da düzenlenmiştir. Özellikle Tek Parti Dönemi’nde, devrimlerin halk nezdinde meşruiyet kazanmasını sağlamak ve inkılâpları benimsetmek amacıyla çeşitli propaganda faaliyetleri yürütülmüştür. Bu faaliyetlerden biri de, bu çalışmanın konusunu oluşturan 26 Eylül Türk Dil Bayramı’dır. Birinci Türk Dil Kurultayı’nın toplanma günü olan 26 Eylül’ün, Dil Bayramı olarak kutlanmasına karar verilmiştir. Dil Bayramı kutlamaları, Türk Dil Devrimi’nin bir ürünü olarak ortaya çıkmış ve halkı bu devrim doğrultusunda seferber etmeye yönelik resmî, ideolojik bir organizasyon niteliği taşımıştır.
Bu çalışmanın temel konusunu, 1933-1938 yılları arasında gerçekleştirilen 26 Eylül Türk Dil Bayramı kutlamaları oluşturmaktadır. Çalışma üç bölümden meydana gelmektedir. İlk bölümde, 26 Eylül Türk Dil Bayramı’nın dayanağını teşkil eden Dil Devrimi ele alınmıştır. Bu çerçevede, bayramın ortaya çıkışını hazırlayan tarihsel ve düşünsel arka plan değerlendirilmiş; özellikle Dil Devrimi’nin hukuksal temelleri, ideolojik yönelimleri ve Türk dili alanında yapılan bilimsel çalışmalar incelenmiştir.
İkinci bölümde, çalışmanın ana eksenini oluşturan 1933, 1934 ve 1935 yıllarındaki 26 Eylül Türk Dil Bayramı kutlamaları üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda öncelikle millî bayramların tarihsel gelişimi ve işlevleri ile 26 Eylül Türk Dil Bayramı’nın kabul edilme süreci tartışılmış; ardından söz konusu üç yılın kutlamaları ayrıntılı biçimde değerlendirilmiştir. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyük şehirlerde gerçekleştirilen etkinlikler ile Anadolu’nun farklı bölgelerindeki kutlamalar ele alınmıştır. Bu kapsamda, Dil Bayramı’nın hazırlık süreçleri, törenlerin içerikleri, basının ve kamuoyunun kutlamalara yaklaşımı da dikkate alınmıştır.
Çalışmanın üçüncü bölümünde ise 1936, 1937 ve 1938 yıllarındaki kutlamalar aynı bağlamda incelenmiştir. Bu çerçevede bayramın yalnızca bir kutlama günü değil, aynı zamanda Cumhuriyet’in kültür politikalarının somut bir tezahürü olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Böylece Türk Dil Bayramı’nın ilk altı yıllık tecrübesi bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilerek, bayramın Cumhuriyet’in ideolojik ve kültürel inşa sürecindeki yeri tartışılmıştır.
Çalışmanın kaynakları arasında, birincil kaynaklar öncelik taşımaktadır. Bu kapsamda T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi (BCA)’nde konuyla ilgili tarama yapılarak araştırma kapsamına giren belgeler kullanılmıştır. Özellikle, İstanbul ve Ankara dışındaki illerde gerçekleştirilen 26 Eylül Türk Dil Bayramı’na ilişkin önemli belgeler edinilmiştir. Diğer taraftan 26 Eylül Türk Dil Bayramı’nın ülke genelindeki seyrini ortaya koyabilmek için ulusal basının yanı sıra birçok yerel basın organlarına da çalışma kapsamında yer verilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Zabıt Cerideleri, Resmî Gazete gibi resmi yayınlar, kitaplar, makaleler ve tezler, çalışmanın hazırlanmasında faydalanılan kaynaklar arasında yer almıştır.