Uygur Türkleri, tarihin farklı dönemlerinde bağımsızlık mücadelesi vermişlerdir. 1940’lı yıllar bu mücadelelerin en çetin ve en başarılı dönemlerine sahne olmuştur. Bu başarılı mücadele neticesinde Doğu Türkistan’da ikinci kez bağımsız ve milli bir devlet olan Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin temelleri atılmıştır.
Anayurt romanında; 1940’lı yıllardaki millî mücadele döneminde Rusya ile Çin arasında sıkışıp kalan Doğu Türkistan Türklerinin bir yandan özgürlük mücadelesi ve savaş meydanındaki gayretleri diğer yandan özel hayatlarındaki ayrıntılar gözler önüne serilmekted
Tükendi
Gelince Haber VerUygur Türkleri, tarihin farklı dönemlerinde bağımsızlık mücadelesi vermişlerdir. 1940’lı yıllar bu mücadelelerin en çetin ve en başarılı dönemlerine sahne olmuştur. Bu başarılı mücadele neticesinde Doğu Türkistan’da ikinci kez bağımsız ve milli bir devlet olan Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin temelleri atılmıştır.
Anayurt romanında; 1940’lı yıllardaki millî mücadele döneminde Rusya ile Çin arasında sıkışıp kalan Doğu Türkistan Türklerinin bir yandan özgürlük mücadelesi ve savaş meydanındaki gayretleri diğer yandan özel hayatlarındaki ayrıntılar gözler önüne serilmektedir.
Romanda, kurgusal karakterlerin yanı sıra Ahmetcan Kasımî, Alihan Töre, Abdülkerim Abbasov, GaniBatur gibi tarihi şahsiyetler de yer almaktadır.
Tarihî romanlar son dönem Uygur tarihinin yazılması ve öğrenilmesinde önemli bir rol oynamaktadırlar. Abdurrehim Ötkür’ün İz romanı ile başlayan bu gelenek, tarihî gerçekliği bedii eserler vasıtasıyla okuyucuya ulaştırmaktadır.
Uygur edebiyatının önemli kalemlerinden Zordun Sabir’in Anayurt romanı, okuyucusuna hafızalardan silinmeye çalışılan bir devri edebi ve estetik bir eser sayesinde öğrenme ve anlama imkanı sunmaktadır.