Yeraltında Anubis’in büyük tapınağında; devasa sütunların arasında, büyük tahtın bulunduğu salonda bir kafese hapsedilmiş kimliksiz bir ruh. Hiçbir şeyin farkında olmayan, sessizce etrafı izleyen ve anlamlandırmaya çalışan, çaresiz, yalnız bir ruh. Ancak şu var ki bu ruh; Anubis’in özel ilgisine mazhar olmuş bir ruhtu. Anubis; onu gözünün önünden ayırmaz yaptıklarını ona gösterir; hatta onunla konuşurdu. Ona hep çocuk diye hitap ederdi. O;
Anubis’in sarayında başköşede sessizce bekleyen ve Anubis’e karşı son derece itaatkâr ve h
Tükendi
Gelince Haber VerTebessüm silindi,
Acı bir hal aldı yüzü,
Hayat mı dedin?
Bense beklerken ölümü
Hem ne var hayatta,
Cefadan başka,
Kötülük sarmış her yanı,
Bulamadım yaşamın amacını,
Yeryüzünde hep aynı keder
Değişmez bir kader,
Ben bunu reddediyorum,
Yaşamaktan vazgeçiyorum.