Kazandıran Mayıs İndirimleri Kampanyası
Menü
Hesabım
Sepetim

Arapçaya Bakış Namaz Surelerinden

Üretici Liste Fiyat
270,00
197,10
Yorum Yap
Listeye Ekle
Genellikle 5-6 gün içinde temin edilir.
Öne Çıkan Bilgiler

Namaz kılmak, hakkın divanına durmak olduğu gibi aynı zamanda küfre karşı bir meydan okumadır. İmamın namaz kıldırdığı yere “harp mahalli” manasında mihrap dememiz bundandır. Rasulü Ekrem’in “dinin direği” buyurduğu namazı küfür düzeni karşısında bir kıyam olarak görebilme imtiyazını elimizde tutabileceğimiz saiklerden millet olarak mahrum bırakıldık. Hristiyan takvimine göre 1928 senesinde yazımız elimizden alındı. 1929’da Arapça dersleri mekteplerden kaldırılarak asgari seviyede de olsa Arapça bilmemize mâni olundu. Okumaktan bahis açtığında Kuran-ı Kerim okumaktan başka bir şeyi kastetmeyen Türk milletine

Arapçaya Bakış Namaz Surelerinden Hakkında Bilgiler
Yayınevi : Tiyo Yayınevi
Yazar : Yusuf Ay
Barkod : 9786054893690
Boyut : 19.5x27.5
Sayfa Sayısı : 192
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Yılı : 2023
Cep Boy : Hayır

Tükendi

Gelince Haber Ver

Namaz kılmak, hakkın divanına durmak olduğu gibi aynı zamanda küfre karşı bir meydan okumadır. İmamın namaz kıldırdığı yere “harp mahalli” manasında mihrap dememiz bundandır. Rasulü Ekrem’in “dinin direği” buyurduğu namazı küfür düzeni karşısında bir kıyam olarak görebilme imtiyazını elimizde tutabileceğimiz saiklerden millet olarak mahrum bırakıldık. Hristiyan takvimine göre 1928 senesinde yazımız elimizden alındı. 1929’da Arapça dersleri mekteplerden kaldırılarak asgari seviyede de olsa Arapça bilmemize mâni olundu. Okumaktan bahis açtığında Kuran-ı Kerim okumaktan başka bir şeyi kastetmeyen Türk milletine sureleri “hak ettiği ağırlıkta okuyabilmek” imkânsız hale getirildi. Bütün bunlarla hesaplaşmak suretiyle “kıldığı namazdan gafil olmamak” ümidi ve gayretimiz “Arapçaya Bakış Namaz Surelerinden” kitabının telif sebebidir. Kitabın arka kapağında şu satırlar yazılı:

Türkçe bilmek veya öğrenmek hiçbir tahsil görmüş insanın derdi olmadı. 1929 yılına kadar Arapça dersi görmek mecburiydi. Türk harfleri büyük harf küçük harf ayrımından azade idi. Kelimelerin yazılışı ile okunuşu arasında bir mesafe vardı. Çünkü yazılışın irtibatı alındığı dilin gramerine kenetlenmişti. Söz gelimi “kalabalık” değil “galebelik” yazardık. Bu demekti ki, sayı çokluğunu hâkimiyet anlamına vardırıyordu Türkler. Netice itibariyle Türkçe bilmek bir şahsiyet seviyesi ve sosyal statü hediye ediyordu. İnsanlar çıktıkları çevrenin şivesiyle konuşmaktan gocunmuyordu. Edebiyat şehir hayatında bir yönetme makamını işgal ediyordu. İşgalci muamelesine tâbi tutuldu edebiyat. Bu da Kur’an surelerinin yerli yerince okunmasını imkânsız kılıyordu. Yarı cahiller nelerden istifade etti? Bilemeyeceğiz, hatırlayamayacağız ve en kötüsü surelerin hak ettikleri ağırlıkta okunmalarını özlemeyeceğiz.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.