Bilim ve teknoloji, günümüzde çok hızlı ve baş döndürücü bir seviyede ilerliyor, yeni kapılar, hayalleri zorlayan ufuklar açıyor önümüze...
Beyin bir bilgisayar gibi yüklenebilir hâle getirilebilecektir. İstediğimiz bilgiyi, kitapları ve hatta her türlü tecrübeyi bir mikroçipe yerleştirerek beynimize implant etmek mümkün olunca, bütün beyinler her türlü bilgiyi ihtiva edebilecektir. Hatta istediğimiz yabancı lisanı öğrenebileceğiz. Daha da ötesi var... Çok yakın bir gelecekte, dünyadaki bütün beyinler birbirleri ile iletişime geçerek gerek bilgi gerek tecrübe pa
Tükendi
Gelince Haber VerKâinatın ve hayatın yaşanmaz hale getirmesinden, herkes mesuldür. Maddeyi füzyon teknolojisi ile her şeye dönüştürmek mümkündür. Bu sebeple “Her şey, her şeydir” artık! Programlanmış ve programlanabilir genomlar, insanoğlunun yerini almak üzere…
Atmosferin bizatihi kendisinin bir “Hard Disk” olduğunun farkında olmadan, ışıktan daha hızlı bir “hız” peşinde koşuyoruz, bilimin her şeyi izah edebildiğini sanıp yılmadan, usanmadan… Oysa unutmamalıyız ki; artık “Metaverse” (Meta Universe) diyeceğimiz bu ortamda her şey birileri tarafından kurgulanabiliyor, yönlendirilebiliyor, kontrol edilebiliyor ve şeytan kanımızda dolaşıyor olsa da, Allah kurduğu düzeni korumaya muktedirdir ve dünya, kötülüklerden arınma ve temizlenme yeridir. Zira ne ıstırabın ne de refahın sonu yoktur. Hepsi de geçer! Lafazanlara inat…
Metaverse, bir başka açıdan bize, “Her şey ‘hiç’bir şeydir ve ‘var’ olan aslında ‘yok’tur. Kâinatın bütün varlığı, hakikatte sadece ‘yok’luğun bir başka hâlidir ve her şey ‘hiç’tir!”, “İnsan, cennetini de cehennemini de yanında taşır!”, “Herkesin ‘Tanrı’ tahayyül ve tasavvuru, kendincedir!” ve “Bir ilüzyon olan sanat, bilimin namütenahi ufkudur!” ifadelerimizde ne kadar haklı olduğumuzu gösterecektir.