Xilxor (Yayladere) ile ilgili olan elinizdeki bu çalışma, Cevat Eran`ın bu adımı, bence çok önemli. Atılan her adım, kendisini daha ileriye doğru götürecek yeni adımların izlemesi içindir. Eksikler, yinelemeler, bir yerlerden bildiğinizi sandığınız bilgiler bir başka bileşimde önünüzde duruyor. Her şeye kusur bulmak işin en kolayıdır, yinelemelerin, uzun tutulmuş bazı bölümlerin yanısıra bu çalışma ile paylaşılan güzellikler bence paha biçilmez değerdedir. Asıl önemlisi "Xilxol"dan (Yayladere) bir yudum suyu mu, bir huzme güneş ışığını mı, bir demet "siping"ı mı, anımsadığınız bir çiçek kokusunu mu, bembeyaz karları mı, soğukta yanan ocaktaki alevleri mi, sımsıcak ekmek kokusunu mu, sevdiğiniz ve artık yanımızda olmayan bir büyüğümüzün a
Tükendi
Gelince Haber VerBu kitap, Yayladere`nin tarihini anlatır. Tarafsız ve dürüst araştırmacı titizliğiyle yazılmış yararlı ve kaynak bir eserdir.
Yayladere tarihi kalıntılarla doludur. Büyük bir kaya kütlesinin üzerinde yer alan kale ilgi bekliyor. Sınırları içinde bulunan dağ, yayla, vadi, ova, çay, dere, düzlükler, mezarlıklar zamanla değişik isimlerle anılmıştır. Bunların isimlerinden yola çıkarak Yayladere bölgesinde kurulan, yıkılan devletleri, halkları öğrenmek mümkündür. Bu isimlerde izi olanlar, devletler kurmuş, medeniyetler yaratmışlardır. Kitapta bu medeniyetlere yer verilmiştir.
Sadece Yayladereliler değil, yaşamları gurbette geçen herkes kitabı okuduğunda, geçmişleri bir film şeridi gibi zihinlerinde akar gider.
- Hüseyin Beyazıt, Emekli öğretmen - yazar