“Romalılar, kararlı ve yolundan sapmaz bir duruş sergileyelim. Bir erkeğe yakışır ve asil bir duruş sergileyelim. Düşmana gücümüzü ve direncimizi gösterelim. Onlara kendilerinden daha güçlü adamlara saldırdıklarını, vurulmak yerine vuracak adamlarla karşı karşıya geldiklerini gösterelim. Onlar ne taştan, ne kırılmaz tunçtan yapılmıştır ne de kuvvetle alt edilemeyecek, hiçbir şey hissetmeyen demirden vücutları vardır.”
Kilikya, Tarsus, Misis, Antakya, Kıbrıs ve Suriye’yi topraklarına katan Bizans ordusu, 10. yüzyılda Suriye bölgesini Müslüman Arapların elinden bütünüyle alarak
Tükendi
Gelince Haber Ver“Romalılar, kararlı ve yolundan sapmaz bir duruş sergileyelim. Bir erkeğe yakışır ve asil bir duruş sergileyelim. Düşmana gücümüzü ve direncimizi gösterelim. Onlara kendilerinden daha güçlü adamlara saldırdıklarını, vurulmak yerine vuracak adamlarla karşı karşıya geldiklerini gösterelim. Onlar ne taştan, ne kırılmaz tunçtan yapılmıştır ne de kuvvetle alt edilemeyecek, hiçbir şey hissetmeyen demirden vücutları vardır.”
Kilikya, Tarsus, Misis, Antakya, Kıbrıs ve Suriye’yi topraklarına katan Bizans ordusu, 10. yüzyılda Suriye bölgesini Müslüman Arapların elinden bütünüyle alarak gücüne güç kattı. Ancak Bizanslılar, zaferin sadece asker sayısına bağlı olmadığının farkındaydı. Başarı ancak ve ancak iyi düşünülüp titizce planlanan bir dizi taktik neticesinde elde edilebilirdi.
6. yüzyıl Bizans İmparatoru I. Justinianus döneminden “Strateji” ve 10. yüzyıl Bizans İmparatoru Nikephoros Phokas döneminden “Çarpışma” metinleri, İmparatorluğun kazandığı zaferlerin bir neticesi olarak, kaleme alınması emredilen metinlerdir. Bu iki metin, Bizans İmparatorluğu’nun hem askerî tecrübelerinin bir birikimi olarak hem de bu zaferlerin devamlılığını sağlama vizyonunu sergilemeleri bakımından oldukça önemlidir. Ordunun savaş sırasında nasıl hareket edeceği, nehir geçme taktikleri, askerlerin dizilimi, casusluk faaliyetleri, geçitlere pusu kurma yöntemleri, şehir kuşatma yöntemleri gibi pek çok konu ele alınmıştır.