Cennet Dünyayı Cehenneme Çeviren "İnsanoğlu"

Ben Adıyaman ilinin Gölbaşı ilçesine bağlı Yaylacık köyünde doğdum, büyüdüm. İlkokulu köyümde (1964-1969), ortaokulu Tut kazasında (1970-1973) öğretmen okulunda, Besni kazasında okudum, (1974-1979) diplomamı aldım.
Aslında, eserimin girişinde ön söz olarak eserimin içeriğini, hangi konuları ele alıp yazdığımı yaklaşık iki sayfa olarak yazdım. Konu: İnsanoğlu nasıl bir canlı?
Neden bu uzun yolculuğa çıktığımı da kısaca yazacağım.
1977’de, 68 Kuşağı’nı anlatan “Darağacında Üç Fidan” diye bir kitap okudum. Deniz Gezmiş ve yol arkadaşlarını anlatıyordu. Benim beynime bir çivi gibi çakılan, Deniz`in babasına yazdığı son mektubu oldu. Kısaca Deniz, “Baba, bu mektubu aldığınızda, aranızdan ayrılmış olacağım. İnsanlar doğar, büyür, yaşar ve ölürler. Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir,” diye yazmış. Ben o zaman kendi kendime düşündüm ve sorguladım. İnsan denen canlıların bazıları hiç tanımadıkları insanların haklarını korumak için 24 yaşında darağacına gidiyor. Bazıları ise çıkarları için o gençleri darağacına yollayan kararlar veriyor.
İşte o günden (1977) bugüne (2025) uzun bir yolculuğa çıktım, insanoğlunun nasıl bir canlı olduğunu tanımak için. Sonunu düşünmeden. Sonunu düşünen başarılı olamaz. Bu uzun yolculukta çok ağır, maddi manevi bedeller ödedim.
İnsanoğlunun nasıl bir canlı olduğunu, bütün deneyim ve tecrübelerimi, şimdiki ve gelecek nesillerimize yol göstermek için eserimde çok yönlü olarak anlattım.
Buna ömrüm yettiği için de mutluyum. Henüz yeni başladım. Bir sonraki eserimde buluşana kadar, hoşça kalın, yoldaşça kalın.