“Çıtır simit!” diye yankılanan bir ses, şehrin sabahlarını uyandırıyor.
O sesin sahibi Fikret… Daha on bir yaşında ama hayatın yükünü omuzlarında taşıyan küçük bir çocuk.
Bir yanda annesine ve küçük kardeşi Cemile’ye duyduğu sorumluluk, diğer yanda okul sıralarında büyüyen hayalleri… Babasızlığın eksikliğini derinlerinde hissetse de, sokaklarda sattığı her simitle umudunu diri tutuyor. İnsanların alaycı bakışları, kibirli sözleri, soğuk sabahlar ya da sert şehir yüzleri onu yıldıramıyor. Çünkü Fikret’in kalbinde hiç sönmeyen bir ışık var: umut.
Bu
Tükendi
Gelince Haber Ver“Çıtır simit!” diye yankılanan bir ses, şehrin sabahlarını uyandırıyor.
O sesin sahibi Fikret… Daha on bir yaşında ama hayatın yükünü omuzlarında taşıyan küçük bir çocuk.
Bir yanda annesine ve küçük kardeşi Cemile’ye duyduğu sorumluluk, diğer yanda okul sıralarında büyüyen hayalleri… Babasızlığın eksikliğini derinlerinde hissetse de, sokaklarda sattığı her simitle umudunu diri tutuyor. İnsanların alaycı bakışları, kibirli sözleri, soğuk sabahlar ya da sert şehir yüzleri onu yıldıramıyor. Çünkü Fikret’in kalbinde hiç sönmeyen bir ışık var: umut.
Bu kitapta bir çocuğun küçücük yaşında koca bir dünyayı nasıl sırtladığını, dostlukla, sevgiyle ve çalışkanlığıyla nasıl büyüdüğünü okuyacaksınız. Kimi zaman gözleriniz dolacak, kimi zaman gülümseyecek, kimi zaman da içinizde derin bir inanç uyanacak:
Hayat ne kadar zor olursa olsun, güzel günler her zaman yakındır.
“Çıtır Simit”, yalnızca bir çocuğun hikâyesi değil; yoksulluğun içinde bile umudun, dostluğun ve kardeş sevgisinin en saf hâlidir.