İnsan, akıl, ilim ve iradeyle beden ve ruhtan ibaret olan bir varlık olduğu için bu yaratılışın bir gayesi olması dâ doğaldır. İnsan bedenî olarak maddî tarafını, rûhî yönüyle de maneviyatını eşit tutacak bir yaşantı içerisinde hayatını sürdürmek zorundadır. Ve insanın hayat mücadelesi ancak yaratılış gayesi ile paralel olduğu sürece insan mutlu olabilir. Çünkü insan Allah`a kul olmak ve O`nun kanunları ile doğru çizgide yeryüzünde yaşamak ve uygulamak üzere verdiği sözü yerine getirme sorumluluğuyla yaratılmıştır.
İnsanlar, unutmaya ve gaflete düşmeye müsait varlıklardır. Şayet insan, aklını Allah ile doldurmazsa, bunu fırsat bilen şeytan oraya yerleşir ve bir virüs gibi aklı çürütmeye başlar. İşte bu virüse karşı şifa verecek tek
Tükendi
Gelince Haber VerAllah’u Teâlâ’nın verdiği nimeti, O’nun sevdiği yerde harcamak şükür; sevmediği yerde kullanmak ise küfran-ı nimettir.
Belaya şükretmek lazımdır. Çünkü küfür ve günahlardan başka bela yoktur ki, içinde senin bilmediğin bir iyilik olmasın! Sabır insana mahsustur. Hayvanlarda sabır yoktur.
Meleklerin ise sabra ihtiyacı yoktur. Allah’u Teâlâ’nın her yaptığımızı, her düşündüğümüzü bildiğini unutmamalıyız. İnsanlar birbirinin dışını görür. Allah’u Teâlâ ise, hem dışını, hem içini görür. Bunu bilen bir kimsenin işleri ve düşünceleri edepli olur.
Aklı olan kimse nefsine demelidir ki; Benim sermayem, yalnız ömrümdür. Başka bir şeyim yoktur. Yarın ölecekmiş gibi bütün azalarını haramdan koru. Ey nefsim, sonra tövbe ederim ve iyi şeyler yaparım, diyorsan, ölüm daha önce gelebilir, pişman olup kalırsın.
Yarın tövbe etmeyi bugün tövbe etmekten kolay sanıyorsan, aldanıyorsun. Nimeti göndereni unutma, getireni de ihmal etme. Takva çok secdeden ötürü alında iz bırakma veya oruç tutmaktan sararma veya secde ve rükudan belin bükülme hali değildir. Eğilen boyunda veya sarkıtılan eteklerde takva aranmaz. Takva kalplerdeki vera halidir.
Ahmaklıkta en ileri gitmiş olan kimse, nefsinin faziletlerine en çok inanan kimsedir. Akılda en ileri olan kimseler ise nefsini en çok itham edenlerdir.