Millî Eğitim Bakanlığınca Türk ve dünya edebiyatında 100 Temel Eser’in önce ortaöğretimde ardından ilköğretimde belirlenmiş olmasını, ülkemizdeki okuma oranını artırmaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz. Bir başlangıç olarak ilköğretimde 100 Temel Eser ümit vericidir; ilköğretim seviyesindeki çocuklarımıza bu eserleri okutmayı başarabilirsek, *okuyan toplum* olma yolunda önemli bir adım atılmış olacaktır.
İlköğretimde 100 Temel Eser’in bir başka olumlu yönü de; aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil varlığı ile duygu ve düşünce zenginliğini fark etmiş bireylerin oluşturacağı bir toplumun daha hoşgörülü, daha paylaşımcı olmasını sağlamasıdır.
Tükendi
Gelince Haber VerOğuz Türkleri Anadolu’ya ayak bastıklarında, bu topraklarda Dede Korkut isimli bilge bir kişi yaşardı. Dede Korkut; herkesin derdine derman olur, onlara öğütler verir, yol gösterir ve kimselerin bilemeyeceği gizli sırlardan haberdar olurdu. Hiçbir iş ona danışılmadan yapılmaz; genç, yaşlı kimseler onun sözünden çıkmazdı.
Dede Korkut bir hikâye anlatmaya başladı mı yerdeki ve gökteki tüm canlılar onu dinlerdi. Hikâyelerinde bazen boylar arasındaki savaşları anlatıp dinleyicilerini heyecanlandırır, bazen bir yiğidin kahramanlıklarından söz edip onları yüreklendirir, bazen de tüm bu mücadelelerin arasında yeşeren bir aşkı anlatır ve kalpleri sıcacık ederdi.
Dede Korkut’un hikâyeleri öyle kuvvetliydi ki yüzyıllar boyunca nesilden nesile aktarıldı. İnsanlar, yavrularına; kuşlar, bulutlara ve ağaçlar, esen rüzgâra hep onları anlattı.
Türk kültürünün en değerli miraslarından biri olan Dede Korkut’un destansı hikâyeleri, Dede Korkut’tan Çocuklara Seçme Hikâyeler kitabında çocuklarımız için özel olarak derlendi.
Çocuklar! Dede Korkut’un hikâyelerini gelecek nesillere taşıma görevi şimdi size devredildi!