Menü
Hesabım
Sepetim

Dersim Defterleri - Beyaz Dağ’da Bir Gün

Üretici Liste Fiyat
370,00
292,30
Yorum Yap
Listeye Ekle
3 Adet Stokta
Öne Çıkan Bilgiler

15 Ağustos 1938’de Dersim’de neler oldu? İnip kalkan süngüler, durmaksızın çalışan makineli tüfekler, vurulup üzerlerine düşen yakınları sayesinde hayatta kalan çocuklar, bebeklerini kurtarmak için azgın derelere bırakan anneler, evleri barkları dağılan aileler, işkenceler, eziyetler… Cumhuriyet tarihinin kara sayfalarından biri olan Dersim Harekâtı’nın tanıkları aradan geçen onca zamana rağmen olan biteni acı içinde hatırlıyorlar. *Tertele* tanıklarının dehşet verici hikâyeleri bir insanlık dramını gözler önüne seriyor.

Emirali Yağan’ın, Dersim Harekâtı’nda sergilenen şiddetin doruk noktasına vardığı 15 Ağustos 1938’de Beyaz Dağ’da yaşananların tanıklarıyla görüşmeleri bir araya getiren kitabı, aynı zamanda Dersim’deki gündelik ha

Dersim Defterleri - Beyaz Dağ’da Bir Gün Hakkında Bilgiler
Türü : Önemli Olaylar ve Biyografi - Otobiyografi
Kapak : Ciltsiz
Sayfa Sayısı : 314
ISBN : 9789750511745
Basım Yılı : 2024
Kağıt Tipi : 2. Hamur

Tükendi

Gelince Haber Ver

15 Ağustos 1938’de Dersim’de neler oldu? İnip kalkan süngüler,
durmaksızın çalışan makineli tüfekler, vurulup üzerlerine düşen
yakınları sayesinde hayatta kalan çocuklar, bebeklerini kurtarmak
için azgın derelere bırakan anneler, evleri barkları dağılan aileler,
işkenceler, eziyetler… Cumhuriyet tarihinin kara sayfalarından
biri olan Dersim Harekâtı’nın tanıkları aradan geçen onca zamana
rağmen olan biteni acı içinde hatırlıyorlar. “Tertele” tanıklarının
dehşet verici hikâyeleri bir insanlık dramını gözler önüne seriyor.
Emirali Yağan’ın, Dersim Harekâtı’nda sergilenen şiddetin doruk
noktasına vardığı 15 Ağustos 1938’de Beyaz Dağ’da yaşananların
tanıklarıyla görüşmeleri bir araya getiren kitabı, aynı zamanda
Dersim’deki gündelik hayatın, kültürün detaylarını da ortaya
koyan bir çalışma.
“… Beni bu ölülerin arasında bırak, ben bir ölüyüm, benimle
oyalanma, var git sen kendi selametini ara! Bir alay asker gelse
artık umurumda değil; bu yüzkarası dünya yaşanacak bir dünya
değil!”
“… Ablamın ağırlığı üzerime bindi. Ağırlığı altından kurtulmak
yerine tırnaklarımla toprağı kazıyor, yerin dibine girmeye
çabalıyorum. Üzerime ablamın ılık kanı boşalıyor. Ben ha bire
toprağı tırnaklıyorum. Toprağın altına girmek için cebelleşirken
kendimden geçmişim…”
“… 38’den sonra yirmi yıl bizim buralarda davul zurna çalınmadı.
Düğünler sessiz törensiz bir biçimde olup bitiyordu.”

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.