Kazandıran Mayıs İndirimleri Kampanyası
Menü
Hesabım
Sepetim

Dersim Defterleri - Beyaz Dağ’da Bir Gün

Üretici Liste Fiyat
210,00
174,30
Yorum Yap
Listeye Ekle
Genellikle 5-6 gün içinde temin edilir.
Öne Çıkan Bilgiler

15 Ağustos 1938’de Dersim’de neler oldu? İnip kalkan süngüler, durmaksızın çalışan makineli tüfekler, vurulup üzerlerine düşen yakınları sayesinde hayatta kalan çocuklar, bebeklerini kurtarmak için azgın derelere bırakan anneler, evleri barkları dağılan aileler, işkenceler, eziyetler… Cumhuriyet tarihinin kara sayfalarından biri olan Dersim Harekâtı’nın tanıkları aradan geçen onca zamana rağmen olan biteni acı içinde hatırlıyorlar. *Tertele* tanıklarının dehşet verici hikâyeleri bir insanlık dramını gözler önüne seriyor.

Emirali Yağan’ın, Dersim Harekâtı’nda sergilenen şiddetin doruk noktasına vardığı 15 Ağustos 1938’de Beyaz Dağ’da yaşananların tanıklarıyla görüşmeleri bir araya getiren kitabı, aynı zamanda Dersim’deki gündelik ha

Dersim Defterleri - Beyaz Dağ’da Bir Gün Hakkında Bilgiler
Yayınevi : İletişim Yayınevi
Yazar : Emirali Yağan
Barkod : 9789750511745
Boyut : 13x19.5
Sayfa Sayısı : 314
Cilt Tipi : Ciltsiz
Kağıt Cinsi : 2. Hamur
Basım Yılı : 2022
Cep Boy : Hayır

Tükendi

Gelince Haber Ver

15 Ağustos 1938’de Dersim’de neler oldu? İnip kalkan süngüler, durmaksızın çalışan makineli tüfekler, vurulup üzerlerine düşen yakınları sayesinde hayatta kalan çocuklar, bebeklerini kurtarmak için azgın derelere bırakan anneler, evleri barkları dağılan aileler, işkenceler, eziyetler… Cumhuriyet tarihinin kara sayfalarından biri olan Dersim Harekâtı’nın tanıkları aradan geçen onca zamana rağmen olan biteni acı içinde hatırlıyorlar. “Tertele” tanıklarının dehşet verici hikâyeleri bir insanlık dramını gözler önüne seriyor.

Emirali Yağan’ın, Dersim Harekâtı’nda sergilenen şiddetin doruk noktasına vardığı 15 Ağustos 1938’de Beyaz Dağ’da yaşananların tanıklarıyla görüşmeleri bir araya getiren kitabı, aynı zamanda Dersim’deki gündelik hayatın, kültürün detaylarını da ortaya koyan bir çalışma.

“… Beni bu ölülerin arasında bırak, ben bir ölüyüm, benimle oyalanma, var git sen kendi selametini ara! Bir alay asker gelse artık umurumda değil; bu yüzkarası dünya yaşanacak bir dünya değil!”

“… Ablamın ağırlığı üzerime bindi. Ağırlığı altından kurtulmak yerine tırnaklarımla toprağı kazıyor, yerin dibine girmeye çabalıyorum. Üzerime ablamın ılık kanı boşalıyor. Ben ha bire toprağı tırnaklıyorum. Toprağın altına girmek için cebelleşirken kendimden geçmişim…”

“… 38’den sonra yirmi yıl bizim buralarda davul zurna çalınmadı. Düğünler sessiz törensiz bir biçimde olup bitiyordu.”

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.