Yapmaya çalıştığımız şey aşağı yukarı şu: Bir yazar öldüğünde önceden yazmış olduğu bütün ama bütün kitapları bulmaya çalışıyoruz (çünkü bir daha yenilerini yazamayacak) ve unutulmamaları için tekrar tekrar okuyoruz. Eğer zamanında verdiği röportajlar varsa onları da izleyip yazarı bir de kendi ağzından dinliyoruz.
O halde artık finali biliyoruz: Eduardo Galeano öldü. Tam dört yıl önce. Fakat önemli olan şuan hayatta olup olmaması değil hayattayken neler yaptığı. Kelimelerini kimler için kullandığı. Başlarda uzun hikâyeler yazsa da zamanla sayfaları ikiye, bire ve hatta paragraflara indi çünkü o, az kelimeyle çok şey anlatmak istiyordu. Dünyanın her yerinde gördüğü haksızlıkları yazdı.
Yerel topluluklardan, el konan topr
Tükendi
Gelince Haber Ver