Eğitimde Örnekleriyle Gereksinim Analizi

Türkiye`de eğitim yetişekleri (programları) çok sık değişmektedir. Nitekim son 17 yıl içinde eğitim yetişeklerinin 15 defa değiştiğine tanık olduk. Bu denli sık olarak eğitim yetişeklerinin değiştirilmesinin nedenlerinden biri de eğitimin bir bilim olarak ele alınmamasından ve onun gereği olan analizlerin yapılmamasından kaynaklanabilir. Eğitim yetişekleri bilimsel olarak sürekli analiz edilmelidir. Bu kaçınılmaz bir olgudur. Bu analizlerin, olgunun neliğine uygun olarak yapılması gereklidir. İşte eğitim yetişeklerinin bilimsel analizlerinin ilki, gereksinim analizi olabilir. Eğitim yetişeklerinin hazırlanıp, uygulanıp, değerlendirilip geliştirilmesinde yapılacak gereksinim analizinin nasıl olacağı bu yapıtta ele alınıp işlenmiştir. Uygulama örneklerine yer verilmiştir. Bu açıdan yapıt, bilimsel olarak bir boşluğu doldurabilir. Gereksinim analizi var olanla olması amaçlanan arasındaki farkı saptamak için kullanılır. Bunun için bilimsel bir yöntem işe konulmalıdır. Bu yöntemde kullanılan pek çok teknik olabilir.

Nitekim devlet, yakın ve uzak hedeflerini bir türlü gerçekleştirememekte, her on-on beş yılda ülke ekonomik, toplumsal, politik yani kültürel açıdan bunalıma düşmektedir. Bunu önlemenin bir yolu da ülkenin gereksinim duyduğu insan gücünü çağdaş, bilimsel, sanatsal, düşünsel ölçütlere göre yetiştirmek olabilir. Dizgeyi (sistemi) işletecek olan şimdilik insandır. İnsanı istendik çağdaş neliklerle donatmadan, dizgenin amaçlarını gerçekleştirmek çok zor olabilir. İşte istendik çağdaş, bilimsel, sanatsal, düşünsel nelikleri saptayabilmek için gereksinim analizi yapılabilir. Bu analiz doğru yapılır ve sürekli işler hale gelirse, eğitim yetişekleri bu denli sık ve gereksiz olarak değiştirilemez. Kuşaklar arasında büyük farklar oluşamaz. Dizgenin yakın ve uzak hedefleri daha kolay gerçekleşebilir.

Eğitim yetişeklerinin hazırlanıp, uygulanıp, değerlendirilip geliştirilmesinde yapılacak gereksinim analizinin nasıl olacağı bu yapıtta ele alınıp işlenmiştir. Uygulama örneklerine yer verilmiştir. Bu açıdan yapıt, bilimsel olarak bir boşluğu doldurabilir.