Stephen King şöyle diyor: "Kızım on üç yaşına gelinceye kadar ben de on üç roman yazıp bitirmiştim, ama hiçbirini okumuş değildi. Beni çok sevdiğini her fırsatta ifade etmesine karşın, yarattığım vampirlere, hortlaklara, garip yaratıklara ilgi gösterdiği yoktu. Bir gece çalışma odama kapandım, başlangıçta Peçeteler adını vermeyi tasarladığım bu kitabı yazmaya koyuldum. Taslak bittiği zaman kızım Naomi aynı hevessiz tutumuyla eline aldı. Ama odukudça kitap onu kendine esir etti. Derken bir gün yanıma gelip beni kucakladı, ‘Bu kitabın bir tek kusuru var,’ dedi. ‘Bitmesini hiç istemiyordum, oysa bitiverdi.’ İşte bir yazarın duymayı en çok istediği söz budur, sevgili dostlarım. O gün kızıma büyük bir saygı duydum. Artık ona hep elimden gelen
Tükendi
Gelince Haber Ver“Bu kitabın bir tek kusuru var. Bitmesini hiç istemiyordum, oysa bitiverdi.” Naomi King
Stephen King’in kızı Naomi’ye ithaf ettiği Ejderhanın Gözleri, bugüne dek ünlü yazarın dünyasına girmeye çekinen yetişkin ve çocuk okurlar için hevesli bir başlangıç.
Ünlü edebiyatçı bu kez okurlarına fantastik bir masal anlatıyor. Bu masalda da iyilerin yanı sıra kötü büyücüler, taht oyunları ve türlü kıskançlıklar var ancak King’in diğer kitaplarında görmeye alıştığımız vampirler, hortlaklar, gulyabaniler, çeşitli yaratıklar ve kâbuslar yok.
Dünya çapında çok satan ve çok okunan Stephen King’in eserleri arasında özgün bir yere sahip olan Ejderhanın Gözleri, Tuğçe Akyüz çevirisiyle…