Her hayat, kendi içinde bir yolculuktur… Kimi zaman dağ köylerinin sessizliğinde, kimi zaman şehrin kalabalığında, kimi zaman da insanın kendi iç dünyasında…
“Eylül’ün Son Sabahı”, okuru Doğu’nun sarp dağlarından Amerika’nın kalabalık şehirlerine taşıyor. Ama bu yolculuk, yalnızca mekânlar arasında değil; sevgi ile nefretin, umut ile umutsuzluğun, ışık ile karanlığın arasında yapılan bir yolculuk.
Eylül ve Zeki’nin yolları, hayatın en ağır kışlarını yaşamış olsalar da baharı aramaktan vazgeçmeyenlerin hikâyesidir. Yasaklı kitaplardan doğan hayaller, bir dilim ekmeğin paylaşıldığı masum dostluk
Tükendi
Gelince Haber VerHer hayat, kendi içinde bir yolculuktur… Kimi zaman dağ köylerinin sessizliğinde, kimi zaman şehrin kalabalığında, kimi zaman da insanın kendi iç dünyasında…
“Eylül’ün Son Sabahı”, okuru Doğu’nun sarp dağlarından Amerika’nın kalabalık şehirlerine taşıyor. Ama bu yolculuk, yalnızca mekânlar arasında değil; sevgi ile nefretin, umut ile umutsuzluğun, ışık ile karanlığın arasında yapılan bir yolculuk.
Eylül ve Zeki’nin yolları, hayatın en ağır kışlarını yaşamış olsalar da baharı aramaktan vazgeçmeyenlerin hikâyesidir. Yasaklı kitaplardan doğan hayaller, bir dilim ekmeğin paylaşıldığı masum dostluklar ve acının gölgesinde yeşeren umutlarla örülü bu roman, okura sadece bir hikâye değil, aynı zamanda kendi kalbine açılan bir pencere sunuyor.
Bu kitap, “en sert kışların ardından bile baharın geleceğini” hatırlatıyor. Belki de okuyan herkesin kendi baharını bulmasına ilham veriyor."