Bu kitap, işgal, mülksüzleştirme, sürgün ve ablukanın ortasında yaşamı yeniden kurmaya çalışan 13 Filistinli kadının sözlerine kulak veriyor. Bu kadınlar, anlatılarıyla ve mücadeleleriyle yalnızca baskıya karşı duran değil, aynı zamanda kolektif yaşamı, dayanışmayı ve özgürlüğü yeniden kuran özneler.
Bir direniş mirasını taşıyor, İsrail’in soykırımı karşısında topluluklarını, kültürlerini ve geleceklerini ayakta tutuyor, dehşet bir yıkıcı güç karşısında olağanüstü bir kurucu güç sergiliyorlar. Umutları, yokluk içinde kurdukları hastaneye verdikleri El-Avde (Geri Dönüş) isminde;
Tükendi
Gelince Haber VerBu kitap, işgal, mülksüzleştirme, sürgün ve ablukanın ortasında yaşamı yeniden kurmaya çalışan 13 Filistinli kadının sözlerine kulak veriyor. Bu kadınlar, anlatılarıyla ve mücadeleleriyle yalnızca baskıya karşı duran değil, aynı zamanda kolektif yaşamı, dayanışmayı ve özgürlüğü yeniden kuran özneler.
Bir direniş mirasını taşıyor, İsrail’in soykırımı karşısında topluluklarını, kültürlerini ve geleceklerini ayakta tutuyor, dehşet bir yıkıcı güç karşısında olağanüstü bir kurucu güç sergiliyorlar. Umutları, yokluk içinde kurdukları hastaneye verdikleri El-Avde (Geri Dönüş) isminde; buldozerlerin defalarca yerle bir ettiği köylerini her seferinde elbirliğiyle yeniden inşa etmelerinde; ata tohumlarını çoğaltıp kendi kaynaklarında bağımsızlaşma çabalarında görünüyor oluyor.
Oturma eylemlerinde, yürüyüşlerde, boykotlarda, kamerayı bir kalkan gibi kullanıp İsrail askerleriyle topluluklarının arasına atıldıkları ânlarda cesaretlerine tanıklık ediyoruz. Diasporada toplumsal hafızayı diri tutma pratikleri, sesi duyulmayanlara ses oldukları radyo programları ise dayanışmalarının sürekliliğini ortaya koyuyor.
Soykırımın salt kurbanları olmayan bu Filistinli kadınlar, özgürlük başkaldırısının mimarları. Dileriz bu kitap da bir belge, bir karşı-hafıza ve bir ısrar olarak direnişe bir katkı sunar.