Oysa insan, kelimelerini yitirmis¸ bir üryan olarak cennetten su¨ru¨lmeye mahkum edilmis¸ti. Hem Rab, kendisini insanlığın hatta ondan da o¨te a^lemlerin Rabbi olarak ilan etmemis¸ miydi? S¸u ha^lde her insanın aslında bir mu¨lteci oldugˆunu go¨rmek c¸ok mu zordu? Ve bir de Augustinus’un *yeryu¨zu¨ devleti* u¨zerine so¨yledikleri ve hatta Kant’ın du¨nya bütün insanların ortak kullanımına verilmis¸tir yargısı o¨yle orta yerde durmuyor muydu? Ama galiba bazen sadece insanlar degˆil, du¨s¸u¨nceler de ıssızlas¸tırılıyor Ha^kim Bey. Kısacası A^dem’le I·sa arasındaki c¸elis¸ki yerini hem Musa’dan hem de I·sa’dan olan bir ha^le bıraktı. Yasa ile birlikte merhamet de bizi terk etti. O ha^lde hic¸bir so¨ze, yoruma gerek yok; mutlak masum olan beb
Tükendi
Gelince Haber VerOysa insan, kelimelerini yitirmiş bir üryan olarak cennetten sürülmeye mahkum edilmişti. Hem Rab, kendisini insanlığın hatta ondan da öte âlemlerin Rabbi olarak ilan etmemiş miydi? Şu hâlde her insanın aslında bir mülteci olduğunu görmek çok mu zordu? Ve bir de Augustinus’un *yeryüzü devleti* üzerine söyledikleri ve hatta Kant’ın dünya bütün insanların ortak kullanımına verilmiştir yargısı öyle orta yerde durmuyor muydu? Ama galiba bazen sadece insanlar değil, düşünceler de ıssızlaştırılıyor Hâkim Bey. Kısacası Âdem’le İsa arasındaki çelişki yerini hem Musa’dan hem de İsa’dan olan bir hâle bıraktı. Yasa ile birlikte merhamet de bizi terk etti. O hâlde hiçbir söze, yoruma gerek yok; mutlak masum olan bebeklerdir bir tek ve evet, bir de mülteciler...