İbnü’l-Arabî bu eserinde vahdet-i vücud fikriyatıyla ilgili nihaî görüşlerini bir arada toplu olarak zikretmiştir. Tarih boyunca çok farklı kesimler tarafından rağbet gören bu eser defalarca istinsah edilmiş, üzerine onlarca şerh, hâşiye ve tâlik kaleme alınmış ve çeşitli dillere tercüme edilmiştir. Fusûsü’l-hikem’in dünyanın dört bir yanındaki kütüphanelerde yüzlerce el yazma nüshası bulunmaktadır. Bu neşirde eserin İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde mahfuz, bilinen en eski nüshası esas alınmıştır. Sadreddin Konevî (ö. 673/1274) tarafından
Tükendi
Gelince Haber Verİbnü’l-Arabî bu eserinde vahdet-i vücud fikriyatıyla ilgili nihaî görüşlerini bir arada toplu olarak zikretmiştir. Tarih boyunca çok farklı kesimler tarafından rağbet gören bu eser defalarca istinsah edilmiş, üzerine onlarca şerh, hâşiye ve tâlik kaleme alınmış ve çeşitli dillere tercüme edilmiştir. Fusûsü’l-hikem’in dünyanın dört bir yanındaki kütüphanelerde yüzlerce el yazma nüshası bulunmaktadır. Bu neşirde eserin İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde mahfuz, bilinen en eski nüshası esas alınmıştır. Sadreddin Konevî (ö. 673/1274) tarafından istinsah edilen bu nüsha ayrıca müellif İbnü’l-Arabî’ye okunmuş ve müellif nüshasına mukabele edilmiştir