Egosantrik (insanmerkezli) bir bakış açısıyla şekillenmiş olan arkaik varoluş düşüncelerinin hemen tamamı, ister dini, ister felsefi, ister siyasi, isterse de bilimsel nedenlerden dolayı olsun, Dünya`yı evrenin merkezine yerleştirir ve Güneş dahil tüm gök cisimlerinin de evrenin merkezinde olduğumuz için Dünya`nın, dolayısıyla da biz insanoğlunun etrafında döndüğünü varsayardı. Ancak Kepler ile başlayan bilimsel gözlemler, bu düşünceyi geri dönüşsüz olarak değiştirecektir. Kepler`in izinden gidip, hem gözlemleri hem de matematiği ile bu yeni evren modelini açıklamaya çalışan Galileo, dönemin otoritelerinin oklarını üzerine çekmeyi başarmıştı.
Yakın arkadaşlarından birinin Papa olmasına, güçlü dostluklarına ve Kilise`nin içinde
Tükendi
Gelince Haber VerEgosantrik (insanmerkezli) bir bakış açısıyla şekillenmiş olan arkaik varoluş düşüncelerinin hemen tamamı, ister dini, ister felsefi, ister siyasi, isterse de bilimsel nedenlerden dolayı olsun, Dünya`yı evrenin merkezine yerleştirir ve Güneş dahil tüm gök cisimlerinin de evrenin merkezinde olduğumuz için Dünya`nın, dolayısıyla da biz insanoğlunun etrafında döndüğünü varsayardı. Ancak Kepler ile başlayan bilimsel gözlemler, bu düşünceyi geri dönüşsüz olarak değiştirecektir. Kepler`in izinden gidip, hem gözlemleri hem de matematiği ile bu yeni evren modelini açıklamaya çalışan Galileo, dönemin otoritelerinin oklarını üzerine çekmeyi başarmıştı.
Yakın arkadaşlarından birinin Papa olmasına, güçlü dostluklarına ve Kilise`nin içinden kendisine uzanan yardım ellerine rağmen, bu kavganın bir tarafı olmaktan kurtulamayacak olan Galileo`nun mücadelesini, bu kez Kilise`ye yakın bir kaynaktan okuyacaksınız. Galileo`yu, dolayısıyla bilimsel gelişmeleri yargılayan otoritenin nasıl düşündüğünü, nasıl tepki verip organize olduğunu gözlemlemek; engizisyon döneminin düşünce yapısını kavramak için eşsiz bir eser.