Yorum Yap
Türkistan, Türklerin ana coğrafyasıdır. Bizler ilim sahnesine o zaman çıktık. Türk-İslam dünyasında büyük isimler bırakan değerleri oradan yetiştirdik. Orası bizim için bir nevi ana kucağı gibiydi. Uzun yıllar ayrı düştük ama Türkistan, içimizde hep bir sevda olarak kalmıştı. Bugün coğrafî olarak olmasa bile, dinî ve kültürel mânâda gönül bağımızı yeniden kurmaktayız. Balkanlardan başlayıp Çin’in batısına kadar uzanan çok geniş coğrafyada yeniden bir aydınlanma dönemine girmek üzereyiz. Aramızdaki bu gönül bağını sıkılaştırırsak ve birbirimize maddî-manevî yönden destek olursak, dünyaya ışık saçan değerleri bu geniş coğrafyada yeniden üretme imkânımız olacaktır. Bu meselede geniş maddî kaynaklarımızı ve büyük insan potansiyelimizi kullan
Tükendi
Gelince Haber VerTürkistan, Türklerin ana coğrafyasıdır. Bizler ilim sahnesine o zaman çıktık. Türk-İslam dünyasında büyük isimler bırakan değerleri oradan yetiştirdik. Orası bizim için bir nevi ana kucağı gibiydi. Uzun yıllar ayrı düştük ama Türkistan, içimizde hep bir sevda olarak kalmıştı. Bugün coğrafî olarak olmasa bile, dinî ve kültürel mânâda gönül bağımızı yeniden kurmaktayız. Balkanlardan başlayıp Çin’in batısına kadar uzanan çok geniş coğrafyada yeniden bir aydınlanma dönemine girmek üzereyiz. Aramızdaki bu gönül bağını sıkılaştırırsak ve birbirimize maddî-manevî yönden destek olursak, dünyaya ışık saçan değerleri bu geniş coğrafyada yeniden üretme imkânımız olacaktır. Bu meselede geniş maddî kaynaklarımızı ve büyük insan potansiyelimizi kullanırsak, 21. asrı Türk asrı yapmak hiç de hayal olmayacaktır.
Geçmişten Günümüze Türkistan Tarihinin Bilinmeyenleri isimli bu çalışma, Prof. Dr. Abdülkadir Donuk’a armağan mahiyetinde hazırlanmış olmakla birlikte, İslam öncesi Türk tarihi ile Türkistan tarihine ışık tutacak orijinal çalışmalar içermesi açısından mühimdir.
