Bir milletin sesi kısıldığında, önce şairleri susar, sonra tarihinin sayfaları karartılır.
Ama Güney Azerbaycan’da kelime susmadı kalem, zincirleri kırmanın bir yolu oldu.
Bu topraklarda fikir, ateşin külleri arasından yeniden doğdu:
Zindanlardan kitaplar, sürgünlerden manifestolar, yasaklı dillerden destanlar çıktı.
Bu kitap, Zehtabi’nin bilincini, Pişeveri’nin iradesini, Behrengi’nin çocuk gözlerindeki umudu,
Cevat Heyet’in bilimin aydınlığında direnen kalbini bir araya getiriyor.
Onlar yalnızca bir coğrafyanın değil, Güney Azerbaycan Türk’ünün kimliğini yeniden kuran d&uum
Tükendi
Gelince Haber VerBir milletin sesi kısıldığında, önce şairleri susar, sonra tarihinin sayfaları karartılır.
Ama Güney Azerbaycan’da kelime susmadı kalem, zincirleri kırmanın bir yolu oldu.
Bu topraklarda fikir, ateşin külleri arasından yeniden doğdu:
Zindanlardan kitaplar, sürgünlerden manifestolar, yasaklı dillerden destanlar çıktı.
Bu kitap, Zehtabi’nin bilincini, Pişeveri’nin iradesini, Behrengi’nin çocuk gözlerindeki umudu,
Cevat Heyet’in bilimin aydınlığında direnen kalbini bir araya getiriyor.
Onlar yalnızca bir coğrafyanın değil, Güney Azerbaycan Türk’ünün kimliğini yeniden kuran düşünce mimarlarıdır.
Bir milletin hafızası, işte bu isimlerle yeniden yazılıyor kalemle, acıyla, ama daima onurla.