Yaşam ve ölüm, ikisi de durmadan birbirini kovalar. Bu iki zıt kavram genç bir bedende bir araya gelirse ne olur?
Ne sıcaklığı, şakalaşmaları ve sevinçleri tam olarak sevebilir, ne de her şeyden kendisini uzak tutup bir köşede ölmeyi bekleyebilir.
Arafta kalır, Berceste misali Güz’ün Şairi kesilir.
Her insanın hayatında bir mevsim gibi gelip geçen ama izleri silinmeyen dönemler vardır. Güz’den Yapraklar, Efe Cem Ustahüseyin’in ruhunda kalan izlerin kelimelere bürünüp yazıya dönüşmüş halidir.
Yakınlarıyla yaşadığı duygu ve düşünce dolu hadiselere, şefkatin yaşam dolu g
Tükendi
Gelince Haber VerYaşam ve ölüm, ikisi de durmadan birbirini kovalar. Bu iki zıt kavram genç bir bedende bir araya gelirse ne olur?
Ne sıcaklığı, şakalaşmaları ve sevinçleri tam olarak sevebilir, ne de her şeyden kendisini uzak tutup bir köşede ölmeyi bekleyebilir.
Arafta kalır, Berceste misali Güz’ün Şairi kesilir.
Her insanın hayatında bir mevsim gibi gelip geçen ama izleri silinmeyen dönemler vardır. Güz’den Yapraklar, Efe Cem Ustahüseyin’in ruhunda kalan izlerin kelimelere bürünüp yazıya dönüşmüş halidir.
Yakınlarıyla yaşadığı duygu ve düşünce dolu hadiselere, şefkatin yaşam dolu gücüne, edebiyatın yönlerine ve toplumun gelişimine değinen Berceste; aşka, yaşama ve ölüme dair yeni bir pencere açıyor.
Güz’den Yapraklar sadece bir deneme kitabı değil, hayatın her yönünü inceleyerek yazılmış bir yol haritası.
Şefkat, özlem, umut ve acıyla harmanlanan bu yapraklardan kendinize ait bir parça bulacak, Güz Güneşi’nin ışığını ruhunuzda hissedeceksiniz.