Dünyanın pek çok ülkesinde “Keşifler Çağı” anlatılırken Türklerin adı geçmez. “Keşifler Çağı” dediğimizde aşina olduğumuz isimlerden bazıları bir çırpıda gelir aklımıza:
Marco Polo, Magellan, Kristof Kolomb, Amerigo Vespucci…
Peki ya Piri Reis’ten neden bahsetmeyiz?
Piri Reis’in bu alandaki çabaları görmezden gelinmiştir âdeta. Oysa onun Kristof Kolomb ile karşılaşmasından, 1501’te Valencia (İspanya) açıklarında yapılan bir savaşta -Kolomb’un hâlâ kayıp durumdaki- orijinal Amerika haritasını ele geçirmesinden ve Amerika kıtasının ilk görüldüğü,
Tükendi
Gelince Haber VerDünyanın pek çok ülkesinde “Keşifler Çağı” anlatılırken Türklerin adı geçmez. “Keşifler Çağı” dediğimizde aşina olduğumuz isimlerden bazıları bir çırpıda gelir aklımıza:
Marco Polo, Magellan, Kristof Kolomb, Amerigo Vespucci…
Peki ya Piri Reis’ten neden bahsetmeyiz?
Piri Reis’in bu alandaki çabaları görmezden gelinmiştir âdeta. Oysa onun Kristof Kolomb ile karşılaşmasından, 1501’te Valencia (İspanya) açıklarında yapılan bir savaşta -Kolomb’un hâlâ kayıp durumdaki- orijinal Amerika haritasını ele geçirmesinden ve Amerika kıtasının ilk görüldüğü, “Keşifler Çağı”nın ilk dünya haritalarından birini (1513) çizdiğinden söz edilmez.
Haritacı ve Kâşif adlı bu tarihi roman, bahsedilmeyenlere kapı aralarken tarih tanıklığını genç Piri Reis’in Akdeniz’deki keşifler, haritalar, savaşlar ve aşklar arasında geçen macera dolu yaşamıyla birleştiriyor.
Onun ileri görüşlülüğünü, ülkesinin Keşifler Çağına katılması için çizdiği 1513 ve 1528 dünya haritalarıyla daha iyi anlayacak, Kitâb-ı Bahriye’nin destansı hikâyesini ve dünya bilim tarihine katkısını da okuduğunuzda kendinizi bilim, tarih ve edebiyat şöleninde hissedeceksiniz.
Geçmişi iyi değerlendirmek ve o değerlerle geleceği aydınlatmak isteyen okurlar için Haritacı ve Kâşif engin bir okuma deneyimi niteliğinde...