Adiy I·bni Hatem s¸o¨yle diyor:
Muhammed`in (s.a.a) yanına var-dım. Mescitte namaz kılıyordu. Ona selam verdim ve o da bana s¸o¨yle buyurdu: "Sen kimsin?" Ben s¸o¨yle dedim: Adiy I·bni Hatem. Ayagˆa kalktı ve birlikte evine dogˆru yola koyulduk. Yolda onun kars¸ısına zayıf ve yas¸lı bir kadın c¸ıktı. Ondan durmasını istedi ve o da uzun bir su¨re durdu. O kadın bir istegˆi hakkında onunla konus¸tu. Ben kendi kendime s¸o¨yle dedim: Vallahi bu bir melek degˆildir. Daha sonra birlikte evine gittik. Eve vardıgˆımızda ic¸i kurumus¸ bugˆday saplarından doldurulmus¸ bir minderi alarak bana uzattı ve bana s¸o¨yle buyurdu: "Bunun u¨zerine otur." Ben, "Hayır siz onun u¨zerinde oturun"
Tükendi
Gelince Haber VerAdiy İbni Hatem şöyle diyor:
Muhammed`in (s.a.a) yanına var-dım. Mescitte namaz kılıyordu. Ona selam verdim ve o da bana şöyle buyurdu: "Sen kimsin?" Ben şöyle dedim: Adiy İbni Hatem. Ayağa kalktı ve birlikte evine doğru yola koyulduk. Yolda onun karşısına zayıf ve yaşlı bir kadın çıktı. Ondan durmasını istedi ve o da uzun bir süre durdu. O kadın bir isteği hakkında onunla konuştu. Ben kendi kendime şöyle dedim: Vallahi bu bir melek değildir. Daha sonra birlikte evine gittik. Eve vardığımızda içi kurumuş buğday saplarından doldurulmuş bir minderi alarak bana uzattı ve bana şöyle buyurdu: "Bunun üzerine otur." Ben, "Hayır siz onun üzerinde oturun" dediğimde şöyle buyurdu: "Hayır, sen otur." Sonra ben onun üzerinde oturdum. O ise yerde oturdu. Ben kendi kendime şöyle dedim: Vallahi bu bir melek değildir.