Yorum Yap
Cenab-ı Şeyh-i Ekber buyururlar ki; ‘abd-i salike lazımdır ki nevm halinde de huzur üzere
olup yakaza halinde aklı hayaline tasarruf ettiği gibi, alem-i menamda da öyle tasarruf
etmeğe sarf-ı himmet ede. Bir kulda bu huzur husul bulup da semeresini bulup cidden
müstefid olurlar. Binaenaleyh, salik-i rah-ı hakikat ü ahiret, bu hâlin tahsiline bezl-i
mukadderet eylesin, zirâ faidesi azimdir.’
1326’da Mısır’da basılan bu eser, üç ana bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde, İbn
Arabi’nin hayatı; ikinci bölümde, alimlerin İbn Arabi hakkındaki görüşleri sunulmuştur.
Bu bağlamda, Sühreverdi, Kadı Beydavi, Sadreddin Konevi, Süyuti gibi alimlerin
görüşlerine yer verilmiştir. Üçüncü bölümde ise, İbn Arabi’n
Tükendi
Gelince Haber VerCenab-ı Şeyh-i Ekber buyururlar ki; ‘abd-i salike lazımdır ki nevm halinde de huzur üzere
olup yakaza halinde aklı hayaline tasarruf ettiği gibi, alem-i menamda da öyle tasarruf
etmeğe sarf-ı himmet ede. Bir kulda bu huzur husul bulup da semeresini bulup cidden
müstefid olurlar. Binaenaleyh, salik-i rah-ı hakikat ü ahiret, bu hâlin tahsiline bezl-i
mukadderet eylesin, zirâ faidesi azimdir.’
1326’da Mısır’da basılan bu eser, üç ana bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde, İbn
Arabi’nin hayatı; ikinci bölümde, alimlerin İbn Arabi hakkındaki görüşleri sunulmuştur.
Bu bağlamda, Sühreverdi, Kadı Beydavi, Sadreddin Konevi, Süyuti gibi alimlerin
görüşlerine yer verilmiştir. Üçüncü bölümde ise, İbn Arabi’nin eserlerinin bir listesi
sunulmuştur. Fususü’l-Hikem’in Şerhleri, Şerh edenlerin isimleriyle birlikte verilmiştir;
ayrıca El-Fütûhatü’l-Mekkiyye’nin önsözünden bir bölüm esere ilave edilmiştir. İbn
Arabi’nin savunulduğu bu eserde, bazı menkıbelerine de yer verilmiştir.
