İlmî araştırma yapılırken bazen hedeflenenin dışında başka bilgilere ulaşılabilir ve yeni malumatlar elde edilebilir. Bu çalışma da böyle bir ilmî faaliyet sonucunda ortaya çıktı. Hz. Ali cenknâmesi ile ilgili araştırma yaparken bir yazma eser içinde mesnevi nazım şekliyle kaleme alınmış bu eser karşımıza çıktı. Doğrusunu söylemek gerekirse, eser üzerine çalışma yapma konusunda başta tereddüt ettik. Lakin eseri inceleyip eserin olay örgüsü içerisinde yer alan soru-cevap kısmını görünce eser üzerine çalışma yapmaya karar verdik ve neticede bu çalışma ortaya çıktı. Çalışmanın
Tükendi
Gelince Haber Verİlmî araştırma yapılırken bazen hedeflenenin dışında başka bilgilere ulaşılabilir ve yeni malumatlar elde edilebilir. Bu çalışma da böyle bir ilmî faaliyet sonucunda ortaya çıktı. Hz. Ali cenknâmesi ile ilgili araştırma yaparken bir yazma eser içinde mesnevi nazım şekliyle kaleme alınmış bu eser karşımıza çıktı. Doğrusunu söylemek gerekirse, eser üzerine çalışma yapma konusunda başta tereddüt ettik. Lakin eseri inceleyip eserin olay örgüsü içerisinde yer alan soru-cevap kısmını görünce eser üzerine çalışma yapmaya karar verdik ve neticede bu çalışma ortaya çıktı. Çalışmanın konusu, Binbir Gece Masalları içerisinde yer alan Şehzade Elmas’ın Harika Öyküsü adlı masala konu ve bazı motifler cihetiyle benzediğini ve 14 veya 15. yüzyılda yazıldığını düşündüğümüz Dâsitân-ı Müşkülât-ı Duhter-i Pâdişâh isimli eserdir. Bâyezîd isimli bir şair tarafından kaleme alınan ve halk tipi mesnevi özellikleri gösteren eser, mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır; 505 beyittir; aruzun “fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün” kalıbıyla kaleme alınmıştır. Hikâyenin konusu, ilim sahibi bir gencin ilmi sayesinde padişahın kızına sahip olup onunla evlenmesidir.