Batı du¨şu¨ncesinde “ilk felsefe” adıyla yu¨celtilen metafizik, gerçekten kurucu bir bilgi biçimi midir; yoksa modern bilim ve teolojinin gölgesinde işlevini çoktan yitirmiş bir kavramsal miras mı? Giorgio Agamben, bu kısa ama yoğun çalışmasında “ilk felsefe” olarak anılan metafiziğin Batı du¨şu¨nce geleneğindeki konumunu yeniden ele alıyor. Aristo’dan Kant’a, Descartes’tan Heidegger’e uzanan du¨şu¨nu¨rlerin eserleri u¨zerinden metafizik ile bilim arasındaki gerilimi, geçişleri ve kırılma noktalarını mercek altına alıyor. Metafiziğin hem kurucu hem de problemli rolu¨nu¨ sorguluyor. Aynı zamanda felsefenin tarih boyunca u¨s
Tükendi
Gelince Haber VerBatı düşüncesinde “ilk felsefe” adıyla yüceltilen metafizik, gerçekten kurucu bir bilgi biçimi midir; yoksa modern bilim ve teolojinin gölgesinde işlevini çoktan yitirmiş bir kavramsal miras mı? Giorgio Agamben, bu kısa ama yoğun çalışmasında “ilk felsefe” olarak anılan metafiziğin Batı düşünce geleneğindeki konumunu yeniden ele alıyor. Aristo’dan Kant’a, Descartes’tan Heidegger’e uzanan düşünürlerin eserleri üzerinden metafizik ile bilim arasındaki gerilimi, geçişleri ve kırılma noktalarını mercek altına alıyor. Metafiziğin hem kurucu hem de problemli rolünü sorguluyor. Aynı zamanda felsefenin tarih boyunca üstlendiği temellendirme işlevini de tartışmaya açıyor. İlk Felsefe Son Felsefe, felsefe, bilim ve bilgi arasındaki karmaşık ilişkiyi anlamak isteyen tüm okurlar için ufuk açıcı bir okuma sunuyor.