Yorum Yap
Çok yakın bir gelecekte beklenen "İstanbul Depremi", yazara göre Türkiye`nin en büyük ve en önemli sorunudur. Zira son 100 yılda depremler sonucunda hayatını kaybeden insanların tamamından daha fazla can kaybının, bu tek büyük felakette yaşanacağı düşünülmektedir.
Deprem mühendisliği konusunda uzman bir akademisyen olan Kemal, depremleri oluşturan elastik deformasyon enerjisini yüzeye çıkararak, bu enerjiyi devasa kondansatörlerde depolamayı ve böylece fayları birer enerji istasyonuna dönüştürmeyi kendisine amaç edinmiş, idealist bir insandır.
Felsefe ile bağlantısı onu Japonya`nın en önemli filozofu ile kad
Tükendi
Gelince Haber VerÇok yakın bir gelecekte beklenen "İstanbul Depremi", yazara göre Türkiye`nin en büyük ve en önemli sorunudur. Zira son 100 yılda depremler sonucunda hayatını kaybeden insanların tamamından daha fazla can kaybının, bu tek büyük felakette yaşanacağı düşünülmektedir.
Deprem mühendisliği konusunda uzman bir akademisyen olan Kemal, depremleri oluşturan elastik deformasyon enerjisini yüzeye çıkararak, bu enerjiyi devasa kondansatörlerde depolamayı ve böylece fayları birer enerji istasyonuna dönüştürmeyi kendisine amaç edinmiş, idealist bir insandır.
Felsefe ile bağlantısı onu Japonya`nın en önemli filozofu ile kader ortağı yaparken, gittiği her yerde deprem onu takip etmeye devam eder. Koruyucu meleği Ilgın ise onu hiç yalnız bırakmaz. Dr. Musedu`nun çözüm felsefesi, mühendislik ile birleşir ve Kemal, Türkiye Deprem Planını başlatır. Ancak Amerikalılar onu deprem silahı ile engellemeye çalışırlar. Bu esnada Kemal, en yakın arkadaşını kaybeder.
Cevaplanacak tek bir soru kalmıştır artık: Kemal, İstanbul depremi olmadan gerekli önlemleri aldırmayı başarabilecek midir?
