Bir insanın ana vatanı, çocukluğudur diyor Epictetus. Çocukluğunda istismar gibi derin yaralar alan bireyler ana vatanını kaybetmiş, ülkesinden göçe zorlanmış, bir karış toprağı elinden alınmış yurtsuzlar gibidir. Çocukluk çağı ihmal ve istismarı bireyleri derinden yaralayan ve tüm yaşamlarını etkileyen psikolojik bir travmadır. Bu travmatik yaşantılar bireyler üzerinde olumsuz etkiler bırakarak onların hayata, diğer insanlara ve kendilerine dair bakış açılarında ve tutumlarında değişikliğe yol açabilmektedir. Deneyimledikleri olumsuz yaşantılar sonrasında bireyler diğerlerine ve dünyaya olan öfkeleri sonucunda negatif tutumlara sahip olabilmekte, suça
Tükendi
Gelince Haber VerBir insanın ana vatanı, çocukluğudur diyor Epictetus. Çocukluğunda istismar gibi derin yaralar alan bireyler ana vatanını kaybetmiş, ülkesinden göçe zorlanmış, bir karış toprağı elinden alınmış yurtsuzlar gibidir. Çocukluk çağı ihmal ve istismarı bireyleri derinden yaralayan ve tüm yaşamlarını etkileyen psikolojik bir travmadır. Bu travmatik yaşantılar bireyler üzerinde olumsuz etkiler bırakarak onların hayata, diğer insanlara ve kendilerine dair bakış açılarında ve tutumlarında değişikliğe yol açabilmektedir. Deneyimledikleri olumsuz yaşantılar sonrasında bireyler diğerlerine ve dünyaya olan öfkeleri sonucunda negatif tutumlara sahip olabilmekte, suça yönelebilmekte veya suça karşı olumlu bir tutum içerisinde bulunabilmektedir.
Bu kitabın amacı çocukluk çağı istismarı (fiziksel, duygusal, cinsel istismar) ve ihmali (fiziksel ve duygusal ihmal) ile suça yönelik tutumlar arasındaki ilişkiyi açığa çıkartmaktır. Bu kitabın suç ile ilişkili faktörlerden biri olan çocukluk çağında yaşanan ihmal ve istismara dikkat çekmesini, çocukluk çağı istismarı ve suç için yapılacak olan önleme çalışmalarında yol gösterici olmasını, hiçbir çocuğun istismar yaşantısına maruz kalmamasına ve çocukların suçun faili veya mağduru olmamasına ufak da olsa bir katkı sunmasını temenni ederim.