İşyeri açma ve çalışma ruhsatına sahip işletmelere yönelik denetimlerde, ruhsat iptalleri oldukça sık karşılaşılan bir olgudur. Somut olayın koşulları dahilinde belki de son çare olarak başvurulması gereken ruhsat iptalleri, idareler tarafından kimi zaman ilk yöntem olarak kullanılmaktadır. Halbuki, anayasal bir ilke olan ve idareyi bağlayan ölçülülük ilkesi gereği, idarenin, elinde bulundurduğu araçları arasında bir kademelendirme yapması gerekir. Bu bağlamda, idarenin, mevzuata aykırılığı giderecek ve kamu düzenini tekrardan tesis edecek elverişli ve zorunlu önleme başvurması beklenir. Ancak, gerek uygulamada gerekse mevzuatta ruhsat iptallerine, kimi hal
Tükendi
Gelince Haber Verİşyeri açma ve çalışma ruhsatına sahip işletmelere yönelik denetimlerde, ruhsat iptalleri oldukça sık karşılaşılan bir olgudur. Somut olayın koşulları dahilinde belki de son çare olarak başvurulması gereken ruhsat iptalleri, idareler tarafından kimi zaman ilk yöntem olarak kullanılmaktadır. Halbuki, anayasal bir ilke olan ve idareyi bağlayan ölçülülük ilkesi gereği, idarenin, elinde bulundurduğu araçları arasında bir kademelendirme yapması gerekir. Bu bağlamda, idarenin, mevzuata aykırılığı giderecek ve kamu düzenini tekrardan tesis edecek elverişli ve zorunlu önleme başvurması beklenir. Ancak, gerek uygulamada gerekse mevzuatta ruhsat iptallerine, kimi hallerde, ilk çare olarak başvurulmaktadır. Kanımızca bu yaklaşımın, iptal işleminin yaptırım niteliği dikkate alınarak ve ölçülülük ilkesi bağlamında yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu anlayışa uygun olarak hazırlanmaya çalışılan eldeki çalışmada, işyeri açma ve çalışma ruhsatının sona erme rejimi ele alınmaya çalışılmıştır.