Başkomiser Galip`in maceraları bu defa Kadıköy`de devam ediyor. Ama kendine has cinayet çözme teknikleri olan, matrak ve özgüveni yüksek Başkomiser Galip`in başı bu defa büyük dertte. Kadıköy`de Kurbağalı Dere`de başı olmayan bir ceset bulunur çünkü. Ama bu başsız ceset, Başkomiser Galip ve ekibini soluk soluğa bir maceranın içine sokmakla kalmayacak, birbirlerine duydukları güveni de sorgulatan ihanetler ve çatışmalarla dolu bir süreci de başlatacak. Aynı zamanda çapkınlığıyla ünlü olan Başkomiser Galip`in bu defa kadınlarla da başı fena hâlde dertte. Öyle ki, kadınlarla yaşadığı sorunları düşünmekten cinayetleri çözmeye odaklanamıyor bir türlü. Ama sözkonusu olan Başkomiser Galip`se, göze batmayacak ayrıntıları birbirine bağlayabilme y
Tükendi
Gelince Haber VerYazarımız polisiye romanlarının kahramanı “Başkomiser Galip” polisiye romanın ana damarlarından biri olan “Kara Roman” okulunun detektifleri gibi yaşamda kaybetmiş bir kişi. Hercule Poriot gibi “beynindeki gri maddeleri çalıştırarak” sorunları çözen bir çıkarsama
ustası yahut Mike Hammer gibi “yumruklarıyla sevişen, dudaklarıyla dövüşen” bir faşist it değil. Suç ve muamma öğeleri yanına seks, şiddet ve bilimsel palavraları katıp artık yazıla yazıla cılkı çıkmış masonluk öyküleri anlatan Dan Brown yahut olağanüstü durumlar ve karakterler
çizmek için sonunda kurbanlarının rahmini yiyen ultra sapıklar yaratan Grangé’ın kahramanlarına da hiç benzemiyor. Yaşmut’un Başkomiser Galip tiplemesi ile bütün yaptığı, polisiye romanın o karşı konulamaz, baştan çıkarıcı iplerini kullanarak, meraklı bir kurgu içinde okuyucuya, “polisiye roman okuma zevkini” vermek.
Başkomiser Galip, sevdiği kadını koruyamamış ve ölümden kurtaramamış olmanın ezikliği içinde yaşama tutunmak için görevini yapmaya çalışıyor; aslında işini seviyor, işi onu heyecanlandırıyor, işi olmasa yaşama tutunmasının imkânsız olacağınında farkında… Karamsar,
yaşama sevincini yeniden yakalayabileceğinden umutsuz bir kişi, Yalnız Başkomiser Galip için iyimser olabileceğimiz bir husus var.
Yapayalnız değil ya da kendini yalnızlığa isteyerek mahkûm etmiş değil. Yönettiği ekipteki insanların; Komiser Serdar’ın, Komiser Melike’nin ve gizli bilgileri kendini sevdiğini zannettiği fettan gazeteci kıza sızdırma salaklığını gösterse de Mustafa’nın sımsıcak desteğine sahip. İyi niyetli ve iyi yürekli Oya’yı da unutmayalım.
“Başkomiser Galip” öyküleri usta bir kalemin elinden çıkmış, halisinden polisiye romanlar…