Spoiler: Bu kitapta “Spor yapın, papatya çayı için, bulmaca çözün” gibi öneriler yok!
Kendinizi bunalmış ve kontrolden çıkmış hissediyor; yeme bozukluğu, erteleme alışkanlığı, stres gibi günlük hayatınızı derinden etkileyen irili ufaklı ataklar yaşıyor; sosyal medyada gördüğünüz herhangi bir içerikle kaygı denizinde boğulduğunuzu düşünüyorsanız yalnız değilsiniz…
Dr. Judson Brewer, kişisel sorunlardan tüm ulusların yaşadığı zorluklara kadar her alanda kaygının hayatlarımızı nasıl etkilediğini çarpıcı bir dille anlattığı Kaygı Döngüsünü Kırmak ile bağımlılıklarınıza farklı bir a&
Tükendi
Gelince Haber VerSpoiler: Bu kitapta “Spor yapın, papatya çayı için, bulmaca çözün” gibi öneriler yok!
Kendinizi bunalmış ve kontrolden çıkmış hissediyor; yeme bozukluğu, erteleme alışkanlığı, stres gibi günlük hayatınızı derinden etkileyen irili ufaklı ataklar yaşıyor; sosyal medyada gördüğünüz herhangi bir içerikle kaygı denizinde boğulduğunuzu düşünüyorsanız yalnız değilsiniz…
Dr. Judson Brewer, kişisel sorunlardan tüm ulusların yaşadığı zorluklara kadar her alanda kaygının hayatlarımızı nasıl etkilediğini çarpıcı bir dille anlattığı Kaygı Döngüsünü Kırmak ile bağımlılıklarınıza farklı bir açıdan bakmanızı sağlıyor. Bu bağımlılıkların yarattığı kaygı döngüsünün basit ve düzenli alıştırmalarla üstesinden gelebileceğinizi danışanları üzerinden örneklerle aktaran Brewer, tetikleyicileri keşfetmeyi ve çözüme giden yolda kaygıyı haritalandırmayı başarmanız için ışık tutuyor. Laboratuvarında gerçekleştirdiği uygulamalar aracılığıyla beyin temelli teknikler kullanmanızın ve bilinçli farkındalık egzersizleri yapmanızın hayatlarınızı nasıl iyileştireceğini gözler önüne seriyor.
Bakkaldan aldığımız tuzlu fıstık paketini bize sabunlu suyla yıkatmış bir dünyada kaygıdan uzak kalabilmek bir seçenek olmaktan çıkmış gibi görünüyor. Dr. Judson Brewer’ın yirmi yılı aşkın kaygı uzmanlığını sığdırdığı bu kıymetli çalışması, bu boğucu zamanlarda kaygı döngüsünden çıkış yolunu bizlere göstermekle kalmıyor, kaygının tüm kılcal damarlarına nüfuz etmemizi ve böylece “düşmanımızı” tanımamızı da sağlıyor. Uzakdoğu restoranına gittiğimde “Ya son seferden bu yana vücudum deniz ürünleri alerjisi geliştirdiyse?” düşüncesi eşliğinde panik atak geçirmişliğim olmasa da anksiyeteden iyi kötü çekmiş biri olarak bir daha, baştan sona, altı çizilerek okunacaklar listeme girdi bile.
-Erkam Evlice, Editör