Kilisede bir portakal ağacı yetişir mi?
Ya da bir şehir, kökleriyle insanın içini oyar mı?
Bu roman, sesini yitirmiş bir anlatıcının; kokular, izler ve ölü hafızalar arasında sürüklendiği karanlık bir zeminde filizleniyor.
Kaybolan bir kadın, bir daha asla aynı kalamayacak bir adam ve taş duvarların ardında çürüyen geçmiş…
“Kilisedeki Portakal Ağacı” bir soru değil, bir çağrıdır:
Zamanın unuttuğu yarıkların arasından sızan gerçeğe, kim bakacak kadar cesur?
Unutulan bir günahın bedelini, sadece hatırlayan mı öder?
Eğer bir koku, insanın ta iç
Tükendi
Gelince Haber VerKilisede bir portakal ağacı yetişir mi?
Ya da bir şehir, kökleriyle insanın içini oyar mı?
Bu roman, sesini yitirmiş bir anlatıcının; kokular, izler ve ölü hafızalar arasında sürüklendiği karanlık bir zeminde filizleniyor.
Kaybolan bir kadın, bir daha asla aynı kalamayacak bir adam ve taş duvarların ardında çürüyen geçmiş…
“Kilisedeki Portakal Ağacı” bir soru değil, bir çağrıdır:
Zamanın unuttuğu yarıkların arasından sızan gerçeğe, kim bakacak kadar cesur?
Unutulan bir günahın bedelini, sadece hatırlayan mı öder?
Eğer bir koku, insanın ta içine dek inebiliyorsa…
O zaman kimsenin sandığı gibi masum kalamayız."