Hayat, durgun bir deniz değildir. Dalgalar boyumuzu aşar çoğu zaman. Fırtınalar vurur, rüzgârlar savurur. Martılar ölür tam üzerimizde. Yosun tutar kayalıklarımız. Çoğu gün anaforların, girdapların içinde, tam bir pusun ortasında, derin bir kıskacın cenderesinde ezildikçe ezilir benliğimiz. Ama kavga da var, mücadele de var, nasırlaşan sularımıza can suyu katmak da var. Fırtınaların getirdiği yağmur, sonunda rahmete de dönüşür. Balıklar oynaşır ümitlerimizde, fenerler göz kırpar yeniden. İnsan olmanın doğası, her gün ölebilmek ve her gün yeniden doğabilmek aslında. Maviye dönebilmek, göğü kucaklayabilmek. İnsan olmanın doğası, koca bir denizin fıtratında saklı; gel-gitlerinde, akıntılarında...
*Kıskaç* insan olmanın doğasının kitab
Tükendi
Gelince Haber Ver