“Acaba iyi bir şey olacak mı? Hayır, dedim kendime. İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. Sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. Ya da hiç bir şey çıkmaz.”
Oğuz Atay’ın hikâyeleri, gündelik hayatı kavrayış derinliği, anlatım zenginliği ve okurunu alıp götürmedeki enerjileri bakımından romanlarından geri kalmıyor. Kitaba adını veren hikâyenin “korkuyu beklerken” kendini evine hapseden kahramanı, Atay’ın edebiyat güzergâhındaki farklılığının en büyük kanıtlarından. Yazarın bu kitaptaki ilk hikâyeyle var ettiği &ld
Tükendi
Gelince Haber Ver“Acaba iyi bir şey olacak mı? Hayır, dedim kendime. İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. Sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. Ya da hiç bir şey çıkmaz.”
Oğuz Atay’ın hikâyeleri, gündelik hayatı kavrayış derinliği, anlatım zenginliği ve okurunu alıp götürmedeki enerjileri bakımından romanlarından geri kalmıyor. Kitaba adını veren hikâyenin “korkuyu beklerken” kendini evine hapseden kahramanı, Atay’ın edebiyat güzergâhındaki farklılığının en büyük kanıtlarından. Yazarın bu kitaptaki ilk hikâyeyle var ettiği “beyaz mantolu adam” da öyle. Tavanaralarına saklanan eşyadan, gazetelerin dert köşelerine gönderilen mektuplara kadar “Türkiye’nin ruhu”nu hep aynı maharetle kavrıyor Oğuz Atay.