“Bu sonbaharda gu¨zelliğin faniliği beni çok cezbetmeye başladı. Şimdiye kadar hep ilkbaharı sevmeme rağmen sonbaharın bu hu¨znu¨nde de bir asalet olduğunu bu sene ilk defa hissetmiş olmam yaşımdan mı ileri geliyor acaba?”
20. yu¨zyıl Japon edebiyatının devlerinden, bu¨yu¨k eserlerin yaratıcısı Cuniçiro Tanizaki, kariyeri boyunca u¨lkesinde dönemin en bu¨yu¨k yazarı olarak kabul gördu¨, daha sonra ise Haruki Murakami, Yasunari Kavabata ve Yukio Mişima’yla birlikte savaş sonrası Japon edebiyatının “bu¨yu¨k dörtlu¨”su¨nden biri olarak anıldı. Asahi Ödu¨lu¨ alan başyapıtı Makioka Kızları ise savaş öncesi Japon
Tükendi
Gelince Haber Ver“Bu sonbaharda güzelliğin faniliği beni çok cezbetmeye başladı. Şimdiye kadar hep ilkbaharı sevmeme rağmen sonbaharın bu hüznünde de bir asalet olduğunu bu sene ilk defa hissetmiş olmam yaşımdan mı ileri geliyor acaba?”
20. yüzyıl Japon edebiyatının devlerinden, büyük eserlerin yaratıcısı Cuniçiro Tanizaki, kariyeri boyunca ülkesinde dönemin en büyük yazarı olarak kabul gördü, daha sonra ise Haruki Murakami, Yasunari Kavabata ve Yukio Mişima’yla birlikte savaş sonrası Japon edebiyatının “büyük dörtlü”sünden biri olarak anıldı. Asahi Ödülü alan başyapıtı Makioka Kızları ise savaş öncesi Japonya’nın çalkantılı atmosferinde, gelenekle modernite arasında sıkışmış bir ailenin hikâyesini anlatıyor.
Osaka’nın köklü Makioka ailesinin dört kız kardeşi, geçmişin ihtişamını korumaya çalışırken, değişimlerle de yüzleşmek zorundadır. Tanizaki zarafetle dokuduğu bu romanda kadınların sessiz gücünü, kardeşlik bağlarının karmaşasını ve geleneğin yavaş yavaş çözülüşünü benzersiz bir duyarlılıkla işler. Çağdaş klasiklerden biri hâline gelen bu kitap, bir yandan Japon ruhunu ve insan doğasını derinlemesine kavrayan evrensel bir ağıt, bir yandan da zamanın durdurulamaz sessizliğine yazılmış görkemli bir roman.