Yorum Yap
Elinizdeki bu eser, Michal Jerzy Wandalin Mniszech’in babası Elçi Jan Karol Wandalin Mniszech ile İstanbul ve Rumeli’yi kapsayan yolculuğunun izlerini sürdüğü günlük notları, gözlemleri ve yorumlarına odaklanan kapsamlı bir incelemedir. Mniszech’in günlüğünü yalnızca bir seyyah anlatısı olarak değil, aynı zamanda diplomatik, kültürel ve sosyal bir belge olarak ele almakta; XVIII. yüzyıl Osmanlı toplumunun gündelik yaşamına, mimarisine, dini ve etnik çeşitliliğine, kent dokusuna ve diplomasi pratiklerine ışık tutmaktadır.
İstanbul’un saraylarından Bebek sırtlarına, Rumeli kasabalarından Boğaz kıyıla
Tükendi
Gelince Haber VerElinizdeki bu eser, Michał Jerzy Wandalin Mniszech’in babası Elçi Jan Karol Wandalin Mniszech ile İstanbul ve Rumeli’yi kapsayan yolculuğunun izlerini sürdüğü günlük notları, gözlemleri ve yorumlarına odaklanan kapsamlı bir incelemedir. Mniszech’in günlüğünü yalnızca bir seyyah anlatısı olarak değil, aynı zamanda diplomatik, kültürel ve sosyal bir belge olarak ele almakta; XVIII. yüzyıl Osmanlı toplumunun gündelik yaşamına, mimarisine, dini ve etnik çeşitliliğine, kent dokusuna ve diplomasi pratiklerine ışık tutmaktadır.
İstanbul’un saraylarından Bebek sırtlarına, Rumeli kasabalarından Boğaz kıyılarına uzanan bu anlatı, okuyucuyu Mniszech’in gözünden XVIII. yüzyıl Osmanlı coğrafyasını keşfe davet ediyor. Mniszech’in İstanbul ve Rumeli’de gezip gördüğü camiler, saraylar, çarşılar ve halkla olan temasları, sadece bir yabancının şaşkınlığını değil; aynı zamanda karşılıklı algıların, kültürel kodların ve bakış açılarının da izlerini taşımaktadır.
Lehlerin Osmanlı’ya bakışını ve bu bakışın arka planındaki siyasi ve sosyo-kültürel bağlamı da sorgulayan bu çalışma; Osmanlı-Lehistan Diplomatik İlişkileri alanında literatürde eksik olan Jan Karol Wandalin Mniszech’in 1755-1756 İstanbul elçiliğini de, arşiv kaynakları ve literatür bilgilerinin ışığında değerlendirerek bilim dünyasına kazandırıyor.
