Ölu¨msu¨zlu¨k, insanın kişiliğini, eylemlerini, du¨şu¨ncesini ve ölu¨m sonrasına dair umut ve özlemini belirleyen önemli problemlerden biridir. Bu nedenle ölu¨msu¨zlu¨k problemi, du¨şu¨nce tarihi boyunca birçok du¨şu¨nu¨r tarafından tartışılmıştır. Her du¨şu¨nu¨r kendi du¨şu¨nce ve inanç sistemi çerçevesinde ölu¨msu¨zlu¨k konusundaki du¨şu¨ncelerini izah eder. Muhammed İkbal, bu konuda du¨şu¨ncelerini ileri su¨ren önemli du¨şu¨nu¨rlerden biridir. İkbal, insanın ölu¨mden sonra kendi olarak varlığını su¨rdu¨ğu¨nu¨ öngören bir ölu¨msu¨zlu¨k anlayışını ortaya koyar. Bu anlayışı, ruh, beden, ölu¨m, ben, benlik ve Tanrı kavramlarının ölu¨msu¨zlu¨k ile
Tükendi
Gelince Haber VerÖlümsüzlük, insanın kişiliğini, eylemlerini, düşüncesini ve ölüm sonrasına dair umut ve özlemini belirleyen önemli problemlerden biridir. Bu nedenle ölümsüzlük problemi, düşünce tarihi boyunca birçok düşünür tarafından tartışılmıştır. Her düşünür kendi düşünce ve inanç sistemi çerçevesinde ölümsüzlük konusundaki düşüncelerini izah eder. Muhammed İkbal, bu konuda düşüncelerini ileri süren önemli düşünürlerden biridir. İkbal, insanın ölümden sonra kendi olarak varlığını sürdüğünü öngören bir ölümsüzlük anlayışını ortaya koyar. Bu anlayışı, ruh, beden, ölüm, ben, benlik ve Tanrı kavramlarının ölümsüzlük ile olan ilişkisi, kişisel benin ölümden sonra varlığını nasıl koruduğu, bu konuyla doğrudan ilişkili olan yeniden yaratılış öğretisi, berzah problemi ve ölümsüzlük düşüncesi ile zaman kavramı arasındaki ilişki, kazanılan ölümsüzlük, ölümsüzlüğün bir kanıtı olarak ahlaki zorunluluk ve materyalist düşünceye yönelik eleştiriler gibi konularla ifade eder.
İkbal’in eserlerine özel atıfla, bu çalışmamızda bir yandan İkbal’in ölümsüzlük düşüncesinin özünü, özgünlüğünü, önemini ve değerini, öte yandan ölümsüzlük düşüncesinin seyrini anlatmaya, böylelikle de düşünce tarihi alanına yeni bir çalışmayla katkı sağlamaya çalıştık.