Sürûş’un vahiy ile ilgili son görüşlerini içeren altı makalenin okuyucuya sunulmasından sonra bu serinin devamı niteliğindeki ikinci kitapta, nebevi rüyalar nazariyesi çerçevesinde yazılan eleştiri makalelerinin tercümesine yer verilmektedir. Bu eleştirilerin tercihinde, fikirleri esas alıp diğerlerine kıyasla daha sağlam gerekçelere sahip olan ve tekrardan kaçınmak adına farklı yaklaşımlar sergileyen eleştirmenlerin yazılarına öncelik tanınmıştır. Acaba Sürûş’un bu problemlere çözüm olarak sunduğu *nebevî rüyalar* nazariyesi felsefi bir niteliğe sahip midir? Yahut Kelam veya irfanî niteliğiyle bu yaklaşımın İslam geleneğinde alternatif bir eğilim oluşturacağını söylemek mümkün müdür? Yoksa bu nazariye gerek Kur’an’da gerekse gelenekte s
Tükendi
Gelince Haber Ver