Son 40 yıllık dönemde egemen olan neoliberalizm, siyasal rejimleri daha otoriterleştirdi. Dünya ekonomisinin bir avuç sermaye grubunun hakimiyetine girmesine paralel olarak, siyasal rejimler de birçok ülkede oligarşilere dönüştü. Parlamenter demokrasinin gerileme süreci ivme kazandı, yürütme şeflerinin elindeki güç toplanması artarak yaygınlaştı. Bir yandan toplumsal sınıflar arasındaki kutuplaşma derinleşip her alanda eşitsizlik güçlenirken, diğer yandan liberal demokrasiler çöküş sürecine girdi.
Dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de neoliberal otoriterlik son yıllara damgas
Tükendi
Gelince Haber Ver Son 40 yıllık dönemde egemen olan neoliberalizm, siyasal rejimleri daha otoriterleştirdi. Dünya ekonomisinin bir avuç sermaye grubunun hakimiyetine girmesine paralel olarak, siyasal rejimler de birçok ülkede oligarşilere dönüştü. Parlamenter demokrasinin gerileme süreci ivme kazandı, yürütme şeflerinin elindeki güç toplanması artarak yaygınlaştı. Bir yandan toplumsal sınıflar arasındaki kutuplaşma derinleşip her alanda eşitsizlik güçlenirken, diğer yandan liberal demokrasiler çöküş sürecine girdi.
Dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de neoliberal otoriterlik son yıllara damgasını vurdu. Türkiye’de neoliberal dönüşümün büyük bölümü, AKP iktidarı döneminde yaşandı. AKP’nin 20 yıllık iktidarının sonucu, Cumhuriyet döneminin ilerici kazanımlarının yıkıma uğratılarak keyfi bir istibdat rejiminin hüküm sürmesi oldu.
Bu kitap, son 40 yıllık dönemde dünyada ve Türkiye’de yaşanan neoliberal otoriter dönüşümü eleştirel bir bakışla araştırıyor. Demokrasilerdeki yeni çöküş eğilimi ve otoriterleşme süreçleri, hukuk ve yargı alanında yaşanan değişimler, yeni otoriter rejimlerin cinsiyetçi siyasetleri, kadın haklarına yönelik saldırılar ve AKP rejimi, bu kitabın odaklanarak incelediği ana temalardır. Kitap, 21. yüzyılın başında halen egemenliğini sürdüren otoriter iktidarların eşitsizlikçi ve baskıcı siyasetlerini kavramamıza katkıda bulunuyor.