Zaman yolculuğu mümkün olsaydı, tarihyazımı nasıl değişirdi? Arşivdeki boşlukları teknolojiyle doldurabilirsek geçmişi yeniden yazabilir miyiz? Görgü tanıklığı olmadan tarih anlatılabilir mi? Nova Historia, bilimkurgunun geçmişle kurduğu yaratıcı ilişkiyi merkeze alarak, türün zaman, tanıklık, arşiv ve öznellik gibi meseleler üzerinden tarihe sunduğu alternatif bakışları inceliyor. Bilimkurgunun spekülatif anlatıları aracılığıyla geçmişin sınırlarını sorgulamak mümkün hâle geliyor; altyapı, çevre ve kolektif öznellik gibi temalar üzerinden tarihin maddi ve zamansal katmanları yeniden düşünülü
Tükendi
Gelince Haber VerZaman yolculuğu mümkün olsaydı, tarihyazımı nasıl değişirdi? Arşivdeki boşlukları teknolojiyle doldurabilirsek geçmişi yeniden yazabilir miyiz? Görgü tanıklığı olmadan tarih anlatılabilir mi? Nova Historia, bilimkurgunun geçmişle kurduğu yaratıcı ilişkiyi merkeze alarak, türün zaman, tanıklık, arşiv ve öznellik gibi meseleler üzerinden tarihe sunduğu alternatif bakışları inceliyor. Bilimkurgunun spekülatif anlatıları aracılığıyla geçmişin sınırlarını sorgulamak mümkün hâle geliyor; altyapı, çevre ve kolektif öznellik gibi temalar üzerinden tarihin maddi ve zamansal katmanları yeniden düşünülüyor. Clarke’tan Butler’a, Asimov’dan Gibson’a uzanan örneklerle tarih felsefesi, bilimteknoloji çalışmaları ve kültürel teoriyi buluşturan; türün, yalnızca geleceği değil, geçmişi de hayal etme biçimlerimizi dönüştürme gücünü açığa çıkaran bu çalışma, tarihle kurduğumuz bağın sınırlarını yeniden düşünmeye davet ediyor.