Nusrat

Dünya tarihini değiştiren Çanakkale deniz ve kara savaşları için ne söylense yeridir. 20. Yüzyılın başlarında insan aklının ve yüreğinin, vatan sevgisinin, fedakarlığın, civanmertliğin harman olduğu yerdir Çanakkale. Eskilerin adına Dardanel dediği o Çanakkale Boğazı uzun ömrü boyunca nelere tanık olmamıştı ki: adına Peleponez savaşı denen deniz cengi onun sularında o olmuştu. Yunanlıları kovalayan Pers kralı Serses öfkesine hükmedemeyerek onun sularını kamçılatmış ve kızgın demirlerle dağlamışt. Ne aşklara yanıklık etmişti ama bu defa iş başkaydı. Tarihin gördüğü en büyük en görkemli donanmayla geliyordu Haçlılar.

İki yakasında top tabyaları vardı. Nusrat’ı vardı dünyalara değer bir kahraman tekne Denizde mayınları, derinlerde yunusları vardı ve yürekleri vardı ve inançları ve Mehmetçikleri vardı. Umutlarla geldiler, İngiliz bahriye erleri şöyle yazdılar mektuplarına. Yarınki hedefimiz İstanbul’daki Türk haremleri

Öfkeyle hınçla geliyordu haçlılar. Dayandı tabyalar, dayandı yunuslar, dayandı yürekler. Mübalağa cenk olundu.

Ve ak saçlı tarih dede şöyle yazdı defterine: Çanakkale Geçilmez.