Sağlık Hukuku ve Tıbbi Etik İlişkisi

Tıbbi kararların alınmasında hasta tercihlerinin göz önünde bulundurulması, hasta hakları ve özerkliği açısından temel bir ilkedir. Kendisine tıbbi müdahalede bulunulacak hasta, aydınlatılmış onam sonrası kendi vücudu üzerinde karar verme hakkına sahip olacaktır. Ancak, bu isteklerin bazı durumlarda tıbbi gerekçelerle çelişebileceği unutulmamalıdır. Hastanın söz konusu rızayı göstermemesi hallerinde nasıl hareket edilmesi gerektiği tartışmalı bir alan olarak mevzuatımızda ve etikte yerini korumaktadır.

Son dönemlerde insan hakları alanındaki gelişmeler doğrultusunda, hastanın tedaviyi kabul etmediği veya durdurmak istediği hallerde, hekimin aydınlatma yükümlülüğünün kapsamı genişlemiş ve olası ispat sorunlarına karşı hastanın iradesini belgelendirmesi gerekliliği ve durumun etik ilkelere uygunluğu tartışılmaya başlanmıştır.  Bu kapsamda sağlık hukukunda sağlık hizmeti alan hastalar ile sağlık hizmetini sunan kurum ve hekimler arasında meydana gelen uyuşmazlıklar temel alınarak birtakım çözümler geliştirilmektedir. 

Bu kitapta sağlık hukuku ve tıbbi etik ilişkisi, tedavi kararları ve hastanın istekleri arasındaki denge bağlamında incelenmiştir. Kitap beş bölümden oluşmaktadır; kavramsal çerçeve, tedavi kararları ve hasta istekleri, tıbbi etik ve hukuki uyuşmazlıklar denge ve uyum stratejileri, sağlık hukukunda etik açısından kişisel veriler ve mahremiyet hakkı.