Sadece iletişimin değil, hayatımızın da odak noktası hâline gelmekte olan devasa bir ortamdır sosyal medya. Sohbetten haberleşmeye, eğlenceden eğitime pek çok etkinlik kategorisi hızla bu ortama akmaktadır. Hatta insanın “varlık” kazanması; benliğinin, vicdanının ve düşünsel tercihlerinin somutlaşması noktasında bu ortamın “olmazsa olmaz” konumuna gelmesi pek yakındır. Belli ki uzayın dipsiz boşluğunda yıllardır binbir çabayla aranan “yeni dünya”, yeni yaşam “sanal”ın görkemli mekânında karşımıza çıkmıştır. İşte çalışmamda Türk edebiyatının bu yeni yaşamla olan ilişkisine, imtihanına yoğunlaştım.
Tükendi
Gelince Haber Verİlk baskısı Sanaldan Estetiğe Türk Edebiyatında Sosyal Medya adıyla 2021’de yapılan ve temel olarak sosyal medyanın günümüz Türk edebiyatındaki görünümlerine odaklanan bu çalışma, azımsanamayacak boyutta bir ilgiyle karşılaştı. Okurlardan çok sayıda olumlu dönüşler aldım; Kastamonu Üniversitesinden doktora öğrencisi Rugeş Demir güzel, nitelikli bir tanıtım yazısı kaleme aldı. İşte bu ilgi, beni cesaretlendirdi ve elinizdeki ikinci baskı ortaya çıktı.
Bu baskıda, bazı dilsel ve biçimsel hataları, eksiklikleri gidermeye çalıştım: örnekleri biraz daha artırmak adına Tülay Savaş’ın Çok mu Sosyal Bu Medya? kitabındaki sosyal medyaya dair hikâyeleri de göz önünde bulundurdum (ilk baskıyı hazırladığım sırada Tülay Savaş’ın kitabına ulaşmam mümkün olmamıştı maalesef). Ayrıca, Ruges Demir’in tanıtım yazısını da ekte sundum. Hasılı çalışmayı daha da nitelikli hâle getirdim, diyeyim.