Tarık Tufan bir arafta, bir tereddüt anında, büyük bir aşk hikâyesi anlatıyor. Aşkta savrulan bir adamı, şeyh babasının vefatından sonra üç dervişin ziyaret etmesiyle başlar hikâye… Ardından, kaçırılmış bir gelin, parayla sohbet satın alan yaşlı bir adam, sıra dışı bir iş teklifi ve derin bir aşk uğruna feda edilenler katılır bu tuhaf karnavala.
*Aşk bize kefil oluyor bir yerde. Kalan borcumuzu temizliyor. Borç dediğim, hayata olan borcumuz; iyi insanlara, deftere yazan bakkallara, az isteyince de çok veren lokantacılara, yaptığı yemekten bir kap da sana getiren komşu kadınlara olan borcumuz. Kalan son canımızı kendi elimizle almamıza mâni oluyor. Tesellimiz oluyor.*
Tükendi
Gelince Haber VerTarık Tufan okurlarını unutulmaz bir edebi şölene davet ediyor.
Şeyh babasını kısa süre önce kaybeden genç bir adam, yıllar süren yalnızlığının ardından kapısının art arda çalmasıyla tuhaf bir gece geçirir. Karmaşık rüyalar gören dervişler, çalıştığı düğün salonundan gelin kaçıran yakın arkadaşı, bir başkasıyla evlenip uzaklaşan eski aşkı, onu beklemediği bir anda garip olayların içine sürükler. Genç adam bir yandan hayatî sorunların üstesinden gelmeye çabalarken bir yandan da büyülü bir aşkın sarhoşluğundadır.
Şanzelize Düğün Salonu renkli karakterleri, özgün kurgusu, dinmeyen heyecanı, anbean yükselen merak duygusu, şenlikli atmosferi ve görkemli aşk hikâyesiyle uzun yıllar hafızalarda kalacak bir başyapıt, modern zamanların tragedyası.