"Monsieur", "Livia ve Constance"tan sonra "Sebastian", Avignon Beşlisi`nin dördüncü kitabı oluyor. Yakında yayınlayacağımız beşinci kitap "Quinx" ile, bu beşli tamamlanıyor. Lawrence Durrell, İskenderiye Dörtlüsü`nde "aşk" ilişkilerini konu aldığını, araştırdığını yazıyordu. "Avignon Beşlisi"nde ise aşk kadar ağırlıklı "ölüm" var: Ölmek ve öldürmek, bilinçli intihar, çaresizlikle kabul edilen kaçınılmaz son olarak çeşitli kılıklarda karşımıza çıkan ölüm. Bir bilinirci (Gnostik) ve Mısır`daki bir intihar derneğinin üyesi olan Affad`ın deyimiyle "korkunç derecede çekici", "insanları deyindiren" bir "tutku" olan ölüm...
Tükendi
Gelince Haber VerÇocuklar! Hepimizin yaptığı gibi siz de ana babalarınızı hayal kırıklığına uğratmak için doğdunuz, çünkü ana babalarımız, bize içinde sonsuza kadar mutlu yaşayacağımız, yumuşak minderlerle döşeli, yaldızlı kafesler hazırladılar.
İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminde Avrupa enkaza dönüşürken, hastalarını ve kendisini iyileştirmek için modernin ötesinde bilgi arayışına çıkan Constance’la açılır sahne. Freud’cu bir psikanalist olarak, Cenevre’deki savaş yorgunları ve travmalı insanlarla ilgilenen genç kadın, aynı zamanda eski sevgilisi Sebastian’ın oğlunun da tedavisini üstlenir. Sebastian ise, İskenderiye merkezli gizli gnostik kardeşliğe karşı görevini yerine getirmek için Cenevre’den ayrılmak üzeredir.
Avignon Beşlisi’nin dördüncü kitabı Sebastian, kutsalın yozluğa teslim olduğu, yanılsamalarla dolu bir dünyada varoluşun anlamını, insan zihninin ve ruhunun karanlık girintilerini soruşturuyor.
“Keskin ve alaycı… İnsanı okumaya teşvik eden sinsi bir güç var Durrell’da.”
The Observer
#ingilizmodernleri #tarihiroman #çılgınlık #aşk #ölüm #gizem